Bölüm 1

1 Başlangıçta Söz vardı, Söz Allah'la beraberdi ve Söz Allah'tı. 2 Söz her şeyin başlangıcında Allah'ın yanındaydı.

3 Her şey Söz'ün aracılığıyla var oldu. Var edilen hiçbir şey O'nsuz var olmadı. 4 O'nda yaşam vardı. Bu yaşam insanların ışığıydı. 5 Işık karanlıkta aydınlık verir, karanlık ise O'nu söndürmedi.

6 Allah'ın gönderdiği Yahya adlı bir adam vardı. 7 Yahya Işık için şahitlik etmeye geldi. Öyle ki, onun şahitliği sayesinde herkes iman etsin. 8 Yahya Işık değildi ama Işık için şahitlik etmeye geldi. 9 Bütün insanlara aydınlık veren gerçek Işık dünyaya geliyordu.

10 Söz dünyadaydı. Dünya O'nun aracılığıyla var oldu. Fakat dünya O'nu tanımadı. 11 O kendi memleketine geldi, ama kendi halkı O'nu kabul etmedi. 12 Ama Söz kendisini kabul eden ve adına iman eden herkese Allah'ın evlatları olma hakkını verdi. 13 Bu kişiler ne kandan, ne bedenin isteğinden, ne de bir erkeğin isteğinden doğdular. Tersine Allah'tan doğdular.

14 Söz insan oldu, aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini gördük. Bu yüceliği, Baba'dan gelen biricik Oğul'un yüceliği olarak gördük. O, lütuf ve gerçekle doluydu.

15 Yahya O'nun için şahitlik ederken bağırarak şunları söyledi:

"‘Benden sonra gelen, benden üstündür, çünkü O benden önce vardı,’ dediğim kişi budur."

16 Hepimiz O'nun doluluğundan lütuf üzerine lütuf aldık. 17 Çünkü yasa Musa tarafından verildi, lütuf ve gerçek İsa Mesih aracılığıyla geldi. 18 Hiç kimse, hiçbir zaman Allah'ı görmemiştir. Ama Baba'nın bağrında olan biricik Oğul Allah'ı insanlara tanıttı.

Yahya soranlara cevap veriyor

19 Yahudi liderler Yahya'ya sormak için Yeruşalim şehrinden kâhinler ve Levililer gönderdi. Onlar Yahya’ya "Kim oluyorsun?" diye sorunca Yahya’nın şahitliği kesin oldu. 20 O açık açık konuştu ve hiç inkâr etmeden, "Ben Mesih değilim" dedi.

21 Yahya'ya sordular: "O zaman sen kim oluyorsun? İlyas peygamber misin?

O da, "Hayır" dedi.

"O peygamber misin?"

Cevap olarak, "Hayır, değilim" dedi.

22 Bunun üzerine ona dediler ki,

"Sen kimsin? Bizi gönderenlere bir cevap verelim. Sen kendin için ne diyorsun?"

23 Yahya şöyle dedi: "Yeşaya Peygamber’in söylediği gibi ben, ‘Rab'bin yolunu düz edin’, diye çölde bağıran birinin sesiyim."

24 Yahya'nın yanına gönderilen bu adamlar Ferisiler'di. 25 Onlar Yahya'ya şunu sordular: "Madem ki sen ne Mesih, ne İlyas, ne de o peygamber değilsin, o zaman niye vaftiz ediyorsun?"

26 Yahya onlara şöyle cevap verdi:

"Ben su ile vaftiz ediyorum. Ama sizin aranızda öyle bir kişi duruyor ki, siz onu tanımıyorsunuz. 27 Benden sonra gelen O'dur. Ben O’nun ayağındaki sandal bağlarını çözmeye bile layık değilim."

28 Bu olaylar Beytanya kasabasında oldu. O da Şeria ırmağının öte tarafındadır. Yahya orada vaftiz ediyordu.

Yahya İsa hakkında şahitlik ediyor

29 Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini gördü ve şöyle dedi:

"İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Allah Kuzusu! 30 O'nun hakkında şöyle demiştim: ‘Benden sonra bir adam gelecek, O benden daha üstündür, çünkü benden önce vardı.’ 31 Ben O'nu tanımıyordum. Ama O, İsrail halkına tanıtılsın diye su ile vaftiz etmeye geldim."

32 Yahya şahitliğine şöyle devam etti:

"Ruh’un gökten indiğini ve bir güvercin gibi O'nun üzerinde durduğunu gördüm. 33 Ben O'nu tanımıyordum. Ama beni su ile vaftiz etmeye gönderen Allah bana şöyle demişti: ‘Ruh'un kimin üzerine inip durduğunu görürsen, işte, Kutsal Ruh'la vaftiz eden O'dur.’ 34 Ben de gördüm ve şahitlik ediyorum ki, Allah'ın Oğlu budur."

Yahya'nın öğrencileri İsa'nın peşine gidiyor

35 Ertesi gün de Yahya iki öğrencisiyle duruyordu. 36 İsa geçerken, Yahya O'na dikkatle bakarak şöyle dedi:

"İşte, Allah Kuzusu!"

37 Yahya’nın iki öğrencisi bunu duydular ve İsa’nın peşinden gittiler. 38 İsa arkasına dönüp onların kendisini izlemeye başladığını gördü. Onlara sordu:

"Ne istiyorsunuz?"

Onlar da O'na şöyle dediler:

"Ey Rabbi, sen nerede kalıyorsun?" (Rabbi ‘öğretmenim‘ demektir).

39 Onlara, "Gelin ve görün!" dedi.

Gidip O'nun nerede kaldığını gördüler. Yaklaşık öğlenden sonra saat dörttü. O gün O'nunla kaldılar.

40 Yahya'nın İsa hakkındaki sözlerini dinledikten sonra, İsa'nın peşinden giden bu iki öğrenciden biri Simun Petrus'un kardeşi Andreas'tı. 41 O da önce gitti, kardeşi Simun'u buldu ve ona şöyle dedi:

"Biz Mesih'i bulduk!" Mesih'in anlamı ‘üzerine yağ dökülerek hizmete koyulan kişi’.

42 Onu İsa'nın yanına götürdü. İsa ona bakıp şöyle dedi:

"Sen Yuhanna oğlu Simun'sun. Ama adın artık Kefas olacak." Bu ad ‘Taş’ anlamına gelen Petrus'tur.

İsa Filipus ve Natanel'i çağırıyor

43 Ertesi gün İsa Celile bölgesine gitmeye karar verdi. Filipus'u buldu ve ona şöyle dedi:

"Benim peşimden gel!”

44 Filipus aynı Andreas ve Petrus gibi Beytsayda şehrindendi. 45 Filipus Natanel’i bulup ona şöyle dedi:

“Hakkında Musa’nın Yasa’da yazdığı ve peygamberlerin haber verdiği Kişi'yi bulduk, O Yusuf oğlu Nasıralı İsa’dır."

46 Natanel ona:

"Nasıra şehrinden iyi bir şey çıkabilir mi?" diye sordu. Filipus ona, "Gel de gör!" cevabını verdi. 47 İsa kendisine yaklaşan Natanel'i gördü ve onun hakkında şöyle dedi:

"İşte, dürüst bir İsrailoğlu! Onda hiç hile yok!"

48 Natanel de O'na, şunu sordu:

"Sen beni nereden tanıyorsun?"

İsa ona şöyle cevap verdi:

"Filipus seni çağırmadan önce, seni incir ağacının altında gördüm."

49 Natanel İsa’ya şöyle dedi:

"Rabbi! Sen Allah'ın Oğlu'sun. Sen İsrail'in kralısın."

50 İsa cevap olarak ona dedi ki:

"‘Seni o incir ağacının altında gördüm’ dediğim için mi iman ediyorsun? Sen bunlardan daha büyük şeyler göreceksin!"

51 Sonra sözlerine şöyle devam etti:

"Size gerçeği söyleyeyim: göklerin açıldığını ve Allah'ın meleklerinin İnsanoğlu'nun üzerine nasıl yükselip indiğini göreceksiniz."

Bölüm 2

Kana Köyünde Düğün

1 Üç gün sonra Celile bölgesindeki Kana köyünde bir düğün oldu. İsa'nın annesi de oradaydı. 2 İsa’yla öğrencileri de o düğüne davetliydi. 3 Şarap bitince, annesi İsa'ya "Şarapları kalmadı" dedi.

4 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Hanım, bu işin benimle ne ilgisi var? Benim saatim daha gelmedi."

5 Fakat annesi hizmetkârlara şöyle dedi:

"Size ne derse, onu yapın."

6 Orada taştan yapılmış altı su küpü duruyordu. Onlar Yahudilerin temizlenmek adetleri için kullanılırdı. Her biri aşağı yukarı seksen ile yüz yirmi litre alırdı. 7 İsa hizmetkârlara, "Küpleri suyla doldurun!" dedi.

Onlar da küpleri ağzına kadar doldurdular. 8 Sonra onlara şöyle dedi:

"Şimdi sudan çekin ve düğünü yöneten adama götürün." Onlar da götürdüler.

9 Düğünü yöneten adam şarap olmuş suyu tattı. Onun nereden geldiğini bilmiyordu. Fakat suyu çeken hizmetkârlar bunu biliyordu. O zaman düğünü yöneten adam damadı çağırdı. 10 Ona şöyle dedi:

"Herkes önce iyi şarabı verir. Sonra misafirler bol bol içtikten sonra, daha düşük kaliteli şarabı verir. Oysa sen, iyi şarabı şimdiye kadar sakladın."

11 Bu, İsa'nın ilk mucizevi işaretiydi. Onu Celile bölgesindeki Kana köyünde yaptı ve kendi yüceliğini gösterdi. Öğrencileri de O'na iman ettiler.

İsa Satıcıları Tapınak'tan Kovuyor

12 Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve öğrencileriyle birlikte Kefarnahum'a indi. Orada birkaç gün kaldılar.

13 Yahudilerin Fısıh Bayramı yaklaşmıştı. İsa da Yeruşalim şehrine çıktı. 14 İsa tapınak avlusunda öküz, koyun ve güvercin satanları, orada oturmuş para bozan kişileri gördü. 15 İsa iplerden bir kamçı yapıp hepsini, hem koyunları hem de öküzleri tapınaktan kovdu. Döviz değiştirenlerin paralarını yere döktü ve masalarını devirdi. 16 Güvercin satanlara da şöyle dedi:

"Bunları buradan kaldırın! Babam'ın evini pazar yerine çevirmeyin!"

17 Bu yüzden O'nun öğrencileri Kutsal Yazı'nın şu sözlerini hatırladılar:

"Senin evin için gösterdiğim gayret beni yiyip bitirecek."

18 Yahudi liderler de O'na cevap olarak şöouml;yle dediler:

"Bunları yaptığına göre, bize nasıl mucizevi bir işaret göstereceksin?"

19 İsa onlara şu cevabı verdi:

"Bu tapınağı yıkın, ben onu üç günde kaldıracağım."

20 Yahudi liderler de şöyle konuştular:

"Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kaldıracaksın?"

21 Oysa İsa'nın bahsettiği tapınak, kendi bedeniydi. 22 İsa ölüler arasından dirilince, öğrencileri bunu söylediğini hatırladılar. Kutsal Yazı'ya ve İsa'nın söylemiş olduğu söze iman ettiler.

İsa insanları tanıyor

23 İsa Fısıh Bayramı için Yeruşalim'de kaldı; bir çok kişi O'nun yaptığı mucizevi işaretlere dikkatle baktı ve Adı'na iman etti. 24 Fakat İsa kendini onların isteklerine kaptırmadı. Çünkü hepsini tanıyordu. 25 İnsanlar hakkında hiç kimsenin şahitlik etmesine ihtiyacı yoktu. Çünkü, onların içinden geçenleri biliyordu.

Bölüm 3

İsa ve Nikodim

1 Ferisiler arasında Nikodim adlı bir adam vardı. O, Yahudilerin liderlerinden biriydi. 2 Nikodim geceleyin İsa'nın yanına geldi ve şöyle dedi:

"Rabbi! Senin Allah’tan gelen bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü eğer Allah onunla birlikte olmazsa hiç kimse senin yaptığın bu mucizevi işaretleri yapamaz."

3 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Sana gerçeği söyleyeyim: bir kişi yeniden doğmazsa, Allah'ın krallığını göremeyecek."

4 Nikodim O'na şöyle dedi:

"Yaşlı adam nasıl doğabilir ki? Annesinin rahmine ikinci kez girip doğacak değil ya!"

5 İsa şöyle cevap verdi:

"Sana gerçeği söyleyeyim: bir kişi sudan ve Ruh'tan doğmazsa, Allah'ın krallığına giremeyecek. 6 Bedenden doğan bedendir. Ruh'tan doğan ruhtur. 7 Sana yeniden doğmalısın dediğime şaşma. 8 Rüzgâr istediği yerde eser. Sesini işitebilirsin, ama nereden geldiğini, nereye gideceğini bilemezsin. İşte, Ruh'tan doğan herkes böyledir."

9 Nikodim İsa’ya şunu sordu:

"Bunlar nasıl olabilir?"

10 İsa da şöyle cevap verdi:

"İsrail'in öğretmeni olarak bunları nasıl bilmiyorsun? 11 Sana gerçeği söyleyeyim: Bildiğimizi söylüyoruz ve gördüğümüze şahitlik ediyoruz. Fakat siz şahitliğimizi kabul etmiyorsunuz. 12 Size dünyaya ait şeyleri anlattığımda inanmazsanız, göksel şeyleri anlattığımda nasıl inanacaksınız? 13 Gökten inmiş olan İnsanoğlu'ndan başka hiç kimse göğe çıkmadı. 14 Tıpkı Musa’nın çölde yılanı yukarı kaldırdığı gibi, İnsanoğlu da yukarı kaldırılmalı. 15 Öyle ki, O'na iman eden herkesin sonsuz yaşamı olsun."

16 Çünkü Allah dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, her kim O'na iman ederse mahvolmasın ama sonsuz yaşama kavuşsun. 17 Çünkü Allah, Oğlu'nu insanları yargılamak için dünyaya göndermedi. Fakat dünya O'nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. 18 Kim O'na iman ederse, yargılanmaz, ama kim iman etmezse zaten yargılanmıştır. Çünkü Allah'ın biricik Oğlu'nun adına iman etmedi. 19 Yargı da şudur: dünyaya Işık geldi, ama insanlar karanlığı Işık'tan daha çok sevdi; çünkü onların işleri kötüydü. 20 Devamlı pis işleri yapan herkes Işık'tan nefret eder. İşleri ortaya çıkmasın diye Işığa gelmez. 21 Fakat kim gerçeğe göre yaşarsa, Işığa gelir. Öyle ki, yaptığı işlerin Allah’a dayanarak yapıldığı görülsün.

Yahya İsa hakkında tekrar şahitlik eder

22 Bu olaylardan sonra İsa, kendi öğrencileriyle birlikte, Yahudiye topraklarına gitti. Orada onlarla bir süre kaldı ve vaftiz etti. 23 Yahya Aynon'da Salim şehrine yakın bir yerde vaftiz ediyordu, çünkü orada bol su vardı. Halk ona gelip vaftiz oluyordu. 24 Yahya daha hapishaneye atılmamıştı.

25 O sırada Yahya'nın öğrencileriyle bir Yahudi arasında dini temizlik konusunda tartışma çıktı. 26 Sonra öğrenciler Yahya’nın yanına gelerek "Rabbi" dediler. "Şeria ırmağının karşı tarafında seninle birlikte olan ve kendisi için şahitlik ettiğin kişi vaftiz ediyor ve herkes O’na gidiyor."

27 Yahya cevap verip dedi ki,

"Kendisine gökten verilmedikçe insan bir şey alamaz. 28 'Ben Mesih değilim. O’ndan önce gönderildim' dediğime siz şahitsiniz. 29 Gelin kime aitse damat odur. Üstelik damadın arkadaşı, yanında durup onu dinler. Damadın sesini işitince sevinçle coşar. Böylece benim sevincim tam oldu. 30 O yücelmeli, bense küçülmeliyim."

31 Yukarıdan gelen herkesten üstündür. Dünyaya ait olan dünyadandır ve dünyadan konuşur. Gökten gelen herkesten üstündür. 32 O ne görmüş ve işitmişse buna şahitlik eder ama şahitliğini kimse kabul etmez. 33 Kim O'nun şahitliğini kabul etmişse, Allah'ın doğru olduğuna mühür basmış olur. 34 Allah kimi göndermişse, O Allah'ın sözlerini konuşur. Allah, ne de olsa, Ruhu'nu ölçerek vermez. 35 Baba, Oğul'u sever, ve her şeyi O'nun eline teslim etmiştir. 36 Oğul'a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul'un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecek. Allah'ın öfkesi böylesinin üstünde kalır.

Bölüm 4

İsa kuyu başındaki kadınla konuşuyor

1 Ferisiler İsa'nın Yahya'dan daha çok öğrenci toplayıp vaftiz ettiğini duymuşlardı. 2 (Aslında İsa'nın kendisi değil, O'nun öğrencileri vaftiz ediyordu.) 3 İsa Ferisiler'in duyduklarını öğrenince Yahudiye bölgesinden ayrılıp tekrar Celile bölgesine döndü. 4 Ve Samiriye bölgesinden geçmesi gerekiyordu.

5 Böylece Samiriye bölgesindeki Sihar adlı kasabaya geldi. Burası Yakub'un kendi oğlu Yusuf'a vermiş olduğu tarlaya yakındı. 6 Yakub'un kuyusu da oradaydı. İsa yolculuktan yorulmuştu. Kuyunun başına oturdu. Saat aşağı yukarı on ikiydi. 7 Samiriyeli bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona şöyle dedi:

"Bana su ver, içeyim."

8 (Çünkü O'nun öğrencileri yiyecek almak için şehre gitmişlerdi).

9 Bunun üzerine Samiriyeli kadın O'na dedi ki,

"Sen Yahudisin bense Samiriyeli bir kadınım. Nasıl olur da benden su istersin?"

Çünkü Yahudilerin Samiriyelilerle alışverişleri yoktur.

10 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Allah'ın hediyesini bilseydin ve sana ‘Bana su ver, içeyim’ diyenin kim olduğunu anlasaydın, O'ndan isterdin, O da sana diri suyu verirdi."

11 Kadın O'na dedi:

"Efendim, su çekmek için bir kovan yok. Kuyu da derin. Bu diri suya nereden sahip oluyorsun? 12 Bu kuyuyu bize atamız Yakup verdi. Kendisi, çocukları ve hayvanları da bu kuyudan içti. Sen ondan daha büyük değilsin ya?"

13 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Bu sudan içen herkes, tekrar susayacak. 14 Fakat benim vereceğim sudan içen, sonsuza dek susamayacaktır. Ona vereceğim su, o kişinin içinde sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak."

15 Kadın O'na dedi ki:

"Efendim, bu suyu bana ver. Ne susayayım ne de su çekmek için buraya kadar geleyim."

16 İsa ona, "Git, kocanı çağır ve buraya dön" dedi.

17 Kadın O'na cevap olarak şöyle dedi:

"Benim kocam yok ki!"

İsa ona, "'Kocam yok' demekle doğru konuştun" dedi. 18 "Çünkü beş kocaya vardın. Şimdi beraber yaşadığın adam senin kocan değil. Evet, bu konuda doğru konuştun."

19 Kadın O'na şöyle dedi:

"Efendim, anlıyorum ki, sen bir peygambersin. 20 Atalarımız Allah'a bu dağda ibadet ettiler. Fakat siz diyorsunuz ki, yer olarak Yeruşalim şehrinde Allah'a ibadet etmek lazım."

21 İsa ona cevap verip şöyle dedi:

"Hanım, bana inan, öyle bir saat geliyor ki, Baba'ya ne bu dağda, ne de Yeruşalim'de ibadet edeceksiniz. 22 Siz bilmediğinize tapıyorsunuz. Biz bildiğimize tapıyoruz. Çünkü kurtuluş Yahudilerdendir. 23 Ama öyle bir saat geliyor ki, yürekten tapınanlar Baba'ya ruhta ve gerçekte tapınacaklar. Çünkü Baba kendisine böyle tapınanları arıyor. İşte o vakit şimdidir. 24 Allah ruhtur, O'na tapınanların Ruh'ta ve gerçekte tapınmaları gerekir."

25 Kadın İsa'ya şöyle dedi:

"Biliyorum ki, Mesih adıyla tanınan, üzerine yağ sürülen Kişi geliyor. O gelince, bize herşeyi bildirecek."

26 İsa ona şöyle dedi:

"Seninle konuşan ben, O'yum."

Öğrenciler İsa'nın yanına dönüyor

27 O anda İsa'nın öğrencileri geri döndü. O'nun bir kadınla konuştuğuna şaşırıp kaldılar. Ama hiç biri "Ne istiyorsun?" ya da, "Bu kadınla neden konuşuyorsun?" demedi.

28 Bunun üzerine kadın su testisini bırakıp kasabaya döndü ve insanlara şunları söyledi:

29 "Gelin, yaptığım herşeyi bana anlatan adamı görün. Acaba bu Mesih olabilir mi?"

30 Halk şehirden çıkıp İsa'nın yanına geliyordu.

31 Bu arada öğrencileri O'na ısrarla, "Rabbi, bir şeyler ye!" dediler.

32 Ama İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Sizin hiç bilmediğiniz bir yemeğim var."

33 Bu yüzden öğrencileri birbirlerine şöyle sordular,

"Acaba biri O'na yiyecek mi getirdi?"

34 İsa onlara şöyle dedi:

"İşte, benim yiyeceğim şudur: Beni Gönderen'in istediğini yerine getirmek ve O'nun işini tamamlamaktır. 35 Siz, ‘Ekinleri biçmeye daha dört ay var’ demiyor musunuz? İşte, size diyorum ki, gözlerinizi kaldırın ve tarlalara bakın. Onlar zaten sararmış, biçmeye hazır. 36 Kim onları biçerse, karşılığını alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar. Öyle ki, eken ve biçen birlikte sevinsinler. 37 Çünkü şu söz doğrudur: ‘Biri eker, başkası biçer.’ 38 Ben sizi, çalışmadığınız yerde biçmeye gönderiyorum. Başkaları çalıştı, sizse onların işine kondunuz."

Birçok Samiriyeli iman ediyor

39 O şehirden birçok Samiriyeli o kadının sözü sayesinde İsa'ya iman etti. Çünkü kadın şöyle şahitlik etmişti: "Yaptığım her şeyi O bana söyledi." 40 Bunun üzerine Samiriyeliler İsa'nın yanına gelip O'na yanlarında kalması için rica ettiler. O da orada iki gün kaldı. 41 O'nun sözü yüzünden daha da fazla kişi iman etti. 42 Kadına da şöyle dediler:

"Biz artık senin sözlerin sayesinde iman etmiyoruz. Çünkü şimdi kendimiz işittik ve biliyoruz ki, gerçekten dünyanın kurtarıcısı O'dur."

İsa görevlinin oğluna şifa veriyor

43 İki gün geçtikten sonra İsa oradan ayrıldı ve Celile bölgesine döndü. 44 Çünkü İsa'nın kendisi şöyle şahitlik etti: bir peygamber kendi memleketinde saygı görmez. 45 Celile bölgesine vardığı zaman, Celileliler O'nu iyi karşıladı. Yeruşalim şehrinde bayram zamanında yapmış olduğu her şeyi gördüler, çünkü onlar da oraya gitmişlerdi.

46 İsa tekrar Celile'nin Kana köyüne geldi. Orada suyu şaraba çevirmişti. Kral hizmetinde görevli bir adam vardı. Oğlu Kefarnahum kasabasında hastaydı. 47 Adam, İsa'nın Yahudiye bölgesinden Celile bölgesine geldiğini işitmişti. Hemen İsa'nın yanına gitmek için yola koyuldu. İsa'nın yetişip oğlunu iyileştirmesi için yalvardı, çünkü oğlu ölmek üzereydi.

48 Bunun üzerine İsa ona şöyle dedi,

"Siz mucizevi işaretler ve şaşılacak işler görmedikçe hiç iman etmeyeceksiniz."

49 Kral hizmetindeki adam O'na şöyle dedi:

"Efendim, evladım ölmeden bize kadar gel."

50 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Evine dön, oğlun yaşıyor."

Adam da İsa'nın kendisine söylediği söze iman edip ayrıldı. 51 O henüz yolda iken, kulları onu karşıladı ve "Oğlun yaşıyor" dediler.

52 Bu yüzden onlardan çocuğun iyileşmeye başladığı saati sordu. Ona şöyle cevap verdiler:

"Dün, öğleyin saat birde ateşi düştü."

53 Baba, bunun İsa'nın kendisine ‘Çocuğun yaşıyor’ dediği saat olduğunu anladı. Bu yüzden hem kendisi hem de bütün ev halkı iman etti.

54 İsa Yahudiye'den Celile'ye ikinci kez dönünce yine bir mucizevi bir işaret yaptı.

Bölüm 5

İsa sakat adama şifa veriyor

1 Bu olaylardan sonra, Yahudilerin bir bayramı vardı. İsa da Yeruşalim şehrine çıktı. 2 Yeruşalim'in Koyun Kapısı'nın yanında üstü kapalı beş avlusu olan bir havuz vardı. İbranice'de adı Beytesta'dır. 3-4 Bu avlularda hasta, kör, topal ve eli ayağı kurumuş insanlardan çok büyük bir kalabalık yatardı. 5 Otuz sekiz yıldan beri hastalık çeken bir adam da oradaydı.

6 İsa onu orada yatarken gördü. Adamın uzun zamandan beri bu vaziyette olduğunu biliyordu. Ona şunu sordu:

"İyi olmak istiyor musun?"

7 Hasta adam O'na cevap verip dedi:

"Efendim, sular çalkalanınca, beni havuza indirecek kimsem yok ki. Ben daha yoldayken başkası benden önce iniyor."

8 İsa ona şöyle dedi:

"Kalk, döşeğini kaldır ve yürü!"

9 Adam hemen iyileşti, döşeğini kaldırdı ve yürümeye başladı.

Ne var ki, o gün Şabat günüydü. 10 Bu nedenle Yahudi liderler iyileşmiş olan adama şöyle dediler: Bugün Şabat günüdür. Döşeğini kaldırman yasaya karşıdır!"

11 Adam onlara şu cevabı verdi:

"Beni iyileştiren kişi, bana, ‘Döşeğini kaldır ve yürü’ dedi."

12 Bunun üzerine ona şunu sordular:

"Sana ‘Döşeğini kaldır ve yürü’ diyen adam kim?"

13 Fakat şifa bulan adam onun kim olduğunu bilmiyordu. Çünkü orası kalabalıktı. İsa da çekilip gitmişti.

14 Bu olaylardan sonra İsa adamı tapınakta buldu ve ona şöyle dedi:

"Bak, iyi oldun. Artık günah işleme ki, senin başına daha kötü bir şey gelmesin."

15 Adam gidip kendisine şifa verenin İsa olduğunu Yahudi liderlere anlatmaya başladı.

İsa'nın yetkisi

16 Bu yüzden Yahudi liderler İsa'ya eziyet etmeye başladılar. Çünkü bu şeyleri Şabat günü yapıyordu. 17 Ama İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Babam şimdiye kadar çalışmaktadır, ve ben de çalışıyorum."

18 Bu nedenle Yahudi liderler İsa'yı öldürmek için daha çok çaba gösterdiler. Çünkü yalnız Şabat gününü bozmakla kalmıyor, Allah'ın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendini Allah'a eşit kılıyordu.

19 Bundan dolayı İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Size gerçeği söyleyeyim: Oğul kendiliğinden hiç bir iş yapamaz. Ancak Baba’dan gördüğü işleri yapabilir. Baba ne yaparsa Oğul da aynısını yapar. 20 Çünkü Baba Oğul'u sever ve yaptığı her şeyi O'na gösterir. Şaşıp kalasınız diye O'na bunlardan daha büyük işler gösterecektir. 21 Baba nasıl ölüleri diriltip yaşam verirse, Oğul da istediği kişilere yaşam verir. 22 Çünkü Baba hiç kimseyi yargılamaz, bütün yargılama işini Oğul'a verdi. 23 Öyle ki, herkes Baba'ya saygı gösterdiği gibi, Oğul'a da saygı göstersin. Oğul'a saygı göstermeyen, O'nu gönderen Baba'ya da saygı göstermez.

24 Size gerçeği söyleyeyim, sözümü işitip beni göndermiş Olan'a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ama ölümden yaşama geçmiştir. 25 Size gerçeği söyleyeyim: öyle bir saat geliyor ve geldi bile. Ölüler Allah'ın Oğlu'nun sesini işitecekler ve işitenler yaşayacaklar. 26 Çünkü Baba, kendisinde yaşam olduğu gibi, Oğul'a da kendisinde yaşam olmasını sağladı. 27 O'na yargılamak yetkisini de verdi. Çünkü O ‘İnsanoğlu’dur.

28 Siz buna şaşmayın. Mezardaki herkesin O'nun sesini işiteceği saat geliyor. 29 O zaman onlar dışarı çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak için dirilecek, fakat kötü işler yapmış olanlar yargılanmak için dirilecekler. 30 Ben kendiliğimden bir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve yargım doğrudur. Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini ararım.

İsa hakkında şahitlik edenler

31 Ben kendim için şahitlik edersem, şahitliğim gerçek sayılmaz. 32 Benim için şahitlik eden başka biri vardır. Benim için ettiği şahitliğin gerçek olduğunu biliyorum.

33 Siz Yahya'ya adamlar gönderdiniz. O da gerçeğe şahitlik etti. 34 Bunları size insanların şahitliğini kabul ettiğim için değil, ama kurtulasınız diye söylüyorum. 35 Yahya yanan ve aydınlık veren bir lambaydı. Sizler de bir süre onun ışığında sevinmek istediniz.

36 Ama benim Yahya'nın şahitliğinden daha büyük bir şahitliğim var: Baba'nın tamamlamam için bana verdiği işler, şu yaptığım işler, beni Baba'nın gönderdiğine şahitlik ediyor. 37 Hem de, beni gönderen Baba benim için şahitlik etmiştir. Siz hiç bir zaman O'nun ne sesini işittiniz, ne de şeklini gördünüz. 38 O'nun sözü içinizde kalmıyor. Çünkü O'nun gönderdiği Kişi'ye inanmıyorsunuz. 39 Kutsal Yazıları araştırıyorsunuz, çünkü onlarda sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Oysa bana şahitlik eden de onlardır. 40 Yine de yaşam bulmak için bana gelmek istemiyorsunuz.

41 Ben insanlardan övgü almıyorum. 42 Fakat sizi bilirim, içinizde Allah sevgisi yoktur. 43 Ben Babam'ın adıyla geldim ve beni kabul etmiyorsunuz. Ama başka biri kendi adıyla gelirse onu kabul edeceksiniz. 44 Siz birbirinizden övgü alıyorsunuz ve tek olan Allah'tan gelen övgüyü aramıyorsunuz. Öyleyse, nasıl iman edebilirsiniz?

45 Baba'nın önünde sizi suçlayacağımı sanmayın. Sizi suçlayan başka biri var: o da umut bağladığınız Musa'dır. 46 Ama siz Musa'nın dediklerine inansaydınız bana da inanırdınız. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. 47 Ama madem ki, onun yazdıklarına inanmıyorsunuz, benim sözlerime nasıl inanacaksınız?"

Bölüm 6

İsa beş bin kişiyi doyuruyor

1 Bu olaylardan bir süre sonra İsa tekrar Celile'deydi. Bulunduğu yerden Celile Gölü'nün karşı tarafına geçti. Gölün başka bir adı Taberiye Gölü'ydü. 2 Büyük bir kalabalık İsa'nın peşinden gidiyordu. Çünkü O'nun hastalar üzerinde yaptığı mucizevi işaretleri bir çok kez görmüşlerdi. 3 İsa dağa çıkıp öğrencileriyle birlikte oturdu. 4 Yahudilerin Fısıh bayramı yaklaşmaktaydı.

5 O arada İsa gözlerini kaldırdı ve büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini gördü. Bunun için Filipus'a şunu sordu:

"Bu insanların yemesi için nereden ekmek alalım?"

6 Aslında İsa bunu Filipus'u denemek için söyledi. Zaten kendisi ne yapacağını biliyordu.

7 Filipus O'na şöyle cevap verdi:

"Herkesin bir lokma yiyebilmesi için onlara iki yüz gümüş paralık ekmek yetmez."

8 İsa'nın bir öğrencisi, Simun Petrus'un kardeşi olan Andreas, O'na şöyle dedi:

9 "Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar kişi arasında bunlar nedir ki?"

10 İsa da şöyle dedi:

"İnsanları yere oturtun."

O yer çayırlıktı. Böylece oraya oturdular. Aralarındaki erkeklerin sayısı aşağı yukarı beş bindi. 11 Böylece İsa ekmekleri aldı ve şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Aynı şekilde balıklardan da istedikleri kadar verdi. 12 Onlar doyduktan sonra öğrencilerine dedi:

"Artan parçaları toplayın. Hiç bir şey ziyan olmasın!"

13 Böylelikle onları topladılar. Yemek yiyen insanlardan artan beş arpa ekmeğinin parçalarıyla on iki sepet doldurdular.

14 İnsanlar İsa'nın yaptığı mucizevi işareti görünce, şöyle dediler:

"Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur."

15 İsa onların gelip O'nu zorla kral yapmak istediğini biliyordu. Bu yüzden tekrar dağa çekildi. Yalnız başına kaldı.

İsa su üstünde yürüyor

16 Akşam olunca, İsa'nın öğrencileri göle indiler. 17 Tekneye binip Kefarnahum'a doğru gölün karşı tarafına gidiyorlardı. Karanlık da çökmüştü ve İsa henüz yanlarına gelmemişti. 18 Üstelik güçlü bir rüzgârın esmesiyle gölde dalgalar yükseliyordu. 19 Bu durumda aşağı yukarı beş kilometre kürek çektikten sonra, İsa'nın suyun üzerinde yürüdüğünü ve tekneye yaklaştığını gördüler. Çok korktular. 20 Fakat İsa onlara şöyle dedi:

"Korkmayın, Ben'im!"

21 Bunun üzerine O'nu tekneye almak istediler. Tekne de hemen gidecekleri yere vardı.

22 Ertesi gün, gölün karşı tarafında duran halk fark etti ki, orada sadece bir tekne bulunmuştu. İsa’nın öğrencileriyle birlikte tekneye binmediğini ve öğrencilerinin O'nsuz yola çıktığını da anladılar. 23 Öte yandan Taberiye şehrinden başka tekneler, Rab'bin şükretmesinden sonra ekmek yedikleri yere yaklaştı. 24 Halk İsa'nın ve öğrencilerinin orada olmadığını görünce, o teknelere binip İsa’yı aramak için Kefarnahum’a gitti.

İsa Yaşam Ekmeği

25 İsa'yı gölün karşı tarafında bulunca O'na şunu sordular: "Rabbi, buraya ne zaman geldin?" 26 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Size gerçeği söyleyeyim: beni mucizevi işaretler gördüğünüz için aramıyorsunuz ama ekmeklerden yiyip doyduğunuz için arıyorsunuz. 27 Geçip giden yiyecek için çalışmayın. Ama sonsuz yaşama kadar kalacak olan yiyecek için çalışın. Onu da size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Allah O'na yetki vermiştir."

28 Onun için O'na şöyle dediler,

"Allah'ın işlerini yerine getirmek için ne yapmalıyız?"

29 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Allah'ın işi şudur: O'nun göndermiş olduğu Kişi'ye iman etmenizdir."

30 Bunun üzerine O'na dediler:

"O zaman sen nasıl mucizevi bir işaret yapacaksın ki, biz onu görüp sana inanalım? Evet, ne yapacaksın? 31 Atalarımız çölde man yediler. Aynı yazıldığı gibi: ‘Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.’"

32 Bunun üzerine İsa onlara şöyle dedi:

"Size gerçeği söylüyorum: size gökten ekmek veren Musa değildi. Fakat gökten gelen gerçek ekmeği size Babam veriyor. 33 Çünkü Allah’ın ekmeği gökten inen ve dünyaya yaşam veren ekmektir."

34 Bunun için O'na dediler ki,

"Efendimiz, bize bu ekmeği her zaman ver!"

35 İsa da onlara şöyle dedi:

" Yaşam ekmeği Ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden asla susamaz. 36 Fakat size söylediğim gibi, beni gördünüz, yine de bana iman etmiyorsunuz. 37 Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek. Bana geleni de asla dışarı atmayacağım. 38 Çünkü ben kendi isteğimi değil, beni Gönderen'in isteğini yerine getirmek için gökten indim. 39 Beni Gönderen’in isteği şudur, bana verdiklerinden hiç birini kaybetmeyeyim, ama onları son günde dirilteyim. 40 Babam'ın istediği de şudur: Oğul'u gören herkesin O'na iman edip sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de onu son günde dirilteceğim."

41 "Gökten inmiş olan ekmek Ben'im" dediği için Yahudiler İsa'ya karşı mırıldanmaya başladılar. 42 Birbirlerine şöyle diyorlardı:

"Bu Yusuf oğlu İsa değil mi? Onun annesini babasını tanımıyor muyuz? Nasıl olur da şimdi, ‘Ben gökten indim’ diyor?"

43 O zaman İsa şöyle cevap verdi:

"Aranızda mırıldanmayın. 44 Eğer beni gönderen Baba onu çekmezse, hiç kimse bana gelemez. Ben de o kişiyi son günde dirilteceğim. 45 Peygamberlerin kitabında yazıldığı gibi: ‘Allah onların hepsine öğretecek.’ Baba'dan işiten ve O'ndan öğrenen herkes bana geliyor. 46 Baba'yı kimse görmüş değildir. Hayır, sadece Allah'tan gelmiş Olan Baba'yı görmüştür. 47 Size gerçeği söyleyeyim: İman eden sonsuz yaşama sahiptir.

48 Yaşam ekmeği Ben'im. 49 Atalarınız çölde man yediler ve öldüler. 50 Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek. 51 Gökten inmiş yaşayan ekmek Ben'im. Bu ekmekten yiyen kişi, sonsuza kadar yaşayacak. Benim vereceğim ekmek de, kendi etimdir. Ben onu dünyanın yaşamı için vereceğim."

52 Bunun üzerine Yahudiler birbirleriyle çekiştiler. Dedikleri şuydu:

"Bu adam bize yemek için kendi etini nasıl verebilir?"

53 Bu yüzden İsa onlara şöyle dedi:

Size gerçeği söyleyeyim: İnsanoğlu'nun etini yemeden ve O'nun kanını içmeden, sizde yaşam olmayacak. 54 Kim etimi yerse ve kanımı içerse, onun sonsuz yaşamı vardır. Ben de onu son günde dirilteceğim. 55 Çünkü etim gerçek yiyecek ve kanım gerçek içecektir. 56 Kim etimi yer ve kanımı içerse, o bende kalır, ben de onda. 57 Yaşam kaynağı olan Baba beni gönderdi. Ben de Baba'nın sayesinde yaşıyorum. Tıpkı bunun gibi, beni yiyen de benim sayemde yaşayacak. 58 Gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın man yemesi gibi değildir. Onlar yediler ve öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza kadar yaşayacak."

59 İsa, Kefarnahum'da Yahudilerin duaevinde ders verirken, bunları söyledi.

Birçok öğrenci İsa'dan ayrılıyor

60 İsa'nın öğrencilerinden birçok kişi bunu işitip şöyle dediler,

"Bu çok zor bir öğretiş. Onu kim kabul edebilir?"

61 İsa yüreğinde öğrencilerinin bunun hakkında mırıldandıklarını fark etti. Onlara şunu sordu:

"Bu öğretiş sizi gücendiriyor mu? 62 Ya eğer İnsanoğlu'nun önceden bulunduğu yere tekrar çıktığını görseniz? 63 Yaşam veren ruhtur, bedenin hiç faydası yok. Size söylediğim sözler, onlar ruhtur ve yaşamdır. 64 Ne var ki, aranızda iman etmeyen kişiler var."

Çünkü İsa kimlerin iman etmeyeceğini ve kimin O'nu ele vereceğini baştan biliyordu. 65 Şöyle dedi:

"İşte, bunun için size demiştim ki, Babam'dan ona verilmedikçe, hiç kimse bana gelemez."

66 Bunun üzerine öğrencilerinin birçoğu geri döndü; artık İsa’yla dolaşmıyorlardı. 67 Bu sebeple İsa Onikilere şunu sordu:

"Siz de ayrılmak istemezsiniz, değil mi?"

68 Bunun üzerine Simun Petrus O'na şöyle cevap verdi:

"Ya Rab, biz ayrılıp kime gidelim? Sende sonsuz yaşam sözleri var. 69 İman ettik ve artık biliyoruz ki, Allah'ın Kutsalı sensin."

70 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Siz Onikileri ben seçmedim mi? Buna rağmen içinizden biri iblistir."

71 İskariotlu Simun'un oğlu Yahuda'dan söz ediyordu. O, Onikilerden biri olduğu halde, İsa'yı ele verecekti.

Bölüm 7

İsa Çardak Bayramı'na katılıyor

1 Bu olaylardan sonra İsa Celile bölgesinde dolaşmaya başladı. Yahudiye bölgesinde dolaşmak istemiyordu, çünkü Yahudi liderler O'nu öldürmeye çalışıyorlardı. 2 Yahudilerin Çardak Bayramı da yaklaşmaktaydı. 3 Bu yüzden İsa'nın kardeşleri O'na şöyle dediler:

"Buradan ayrıl, Yahudiye bölgesine git. Öyle ki, öğrencilerin yaptığın işleri iyice görsünler. 4 Çünkü bir kişi halk tarafından tanınmak isterse, yaptığı hiç bir şeyi gizlemez. Eğer bu işleri yapıyorsan, kendini dünyaya göster."

5 Çünkü kardeşleri bile O'na iman etmiyorlardı. 6 İsa onlara şöyle dedi:

"Benim için uygun vakit daha gelmedi. Ama sizin için vakit her zaman uygundur. 7 Dünya sizden nefret edemez. Ama benden nefret ediyor. Çünkü dünyanın işlerinin kötü olduğuna şahitlik ediyorum. 8 Siz bu bayrama gidin. Ben şimdilik bayrama gitmiyorum, çünkü benim vaktim daha gelmedi."

9 İsa bunları onlara söyledikten sonra, Celile bölgesinde kaldı.

İsa bayram sırasında Yeruşalim'de

10 İsa'nın kardeşleri bayrama gittikten sonra kendisi de gitti. Ancak bunu açıkça değil, gizli olarak yaptı. 11 Bunun için Yahudi liderler O'nu bayramda aradılar ve "Nerede O?" diye sordular.

12 Kalabalıklar arasında birçok kişi İsa hakkında fısıldaşıyordu. Bazıları, "O iyi bir adam" diyordu. Bazıları ise, "Hayır, O halkı aldatıyor" diyordu. 13 Fakat hiç kimse O'nun hakkında açık açık konuşmuyordu, çünkü Yahudi liderlerden korkuyorlardı.

14 Fakat bayramın ortasında İsa tapınağa girip ders vermeye başladı. 15 Yahudi liderler de şaşırıp kaldılar. "Bu adam yüksek okul görmeden yazıları nasıl biliyor?" diye sordular.

16 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Benim öğretişim aslında benim değil, beni göndermiş Olan'ındır. 17 Eğer bir kimse Allah’ın isteğini yerine getirmek istiyorsa, öğrettiğim şeylerin Allah’tan mı olduğunu, yoksa kendi adıma mı konuştuğumu bilecektir. 18 Kendi adına konuşan kendi yüceliğini arar. Ancak kendisini gönderenin yüceliğini arayan doğrudur ve onda hiç haksızlık yoktur. 19 Musa size Allah'ın yasasını vermedi mi? Yine de, sizden hiç kimse Allah'ın yasasını yerine getirmiyor. Neden beni öldürmeye çalışıyorsunuz?"

20 Kalabalık O'na şöyle cevap verdi:

"Sende kötü ruh var! Kim seni öldürmeye çalışıyor?"

21 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Bir mucize yaptım ve hepiniz şaşırıp kaldınız. 22 Siz Şabat gününde erkek çocuklarınızı sünnet ediyorsunuz, çünkü Musa size sünneti verdi. Aslında bu gelenek Musa'dan kalma değil, atalardan kalmadır. 23 Demek ki, Musa'nın yasası bozulmasın diye, Şabat gününde bir erkek çocuk sünnet oluyor. Öyleyse Şabat gününde bir adamı tamamen iyileştirdim diye, bana neden kızıyorsunuz? 24 Görünüşe göre yargılamayın, doğrulukla yargılayın."

İsa'nın kimliği üzerinde ayrılık

25 Bu nedenle Yeruşalim halkından bazıları şöyle dediler:

"Öldürmeye çalıştıkları adam bu değil mi? 26 Bakın, herkesin önünde konuşuyor ve yine de O'na bir şey demiyorlar. Yoksa gerçekten liderler O'nu Mesih olarak kabul ettiler mi? 27 Fakat biz bu adamın nereden geldiğini biliyoruz. Oysa Mesih geldiği zaman, O'nun nereden geldiğini kimse bilmeyecek."

28 İsa tapınakta ders verirken yüksek sesle şöyle konuştu:

"Siz hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden geldiğimi biliyorsunuz. Ben kendiliğimden gelmedim. Fakat beni Gönderen gerçektir. Sizlerse O'nu tanımıyorsunuz. 29 Ben O'nu tanıyorum, çünkü O'ndanım ve beni O gönderdi."

30 Onlar bu yüzden İsa'yı yakalamak için bir yol arıyordu. Ama kimse O'na el sürmedi, çünkü O'nun saati daha gelmemişti. 31 Ama kalabalıktan birçok kişi İsa'ya iman etti ve şöyle dediler:

"Acaba Mesih gelince bu adamın yaptığından daha mı çok mucizevi işaret yapacak?" 32 Ferisiler halkın İsa hakkında bu şeyleri fısıldadığını işittiler. Böylece Ferisiler vebaşkâhinler İsa'yı yakalamak için görevliler yolladılar. 33 İsa konuşmasına şöyle devam etti:

"Sizinle kısa bir süre daha kalacağım. Ondan sonra beni Gönderen'e döneceğim. 34 Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz."

35 Bunun için Yahudi liderler aralarında şöyle konuştular:

"Nereye gidecek de biz O'nu bulamayacağız? Acaba diğer halklar arasında yaşayan Yahudiler'e mi gidecek? Gidip Grekler'e mi öğretecek? 36 O'nun söylediği şu söz ne demektir? ‘Siz beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız’ ve ‘Benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz?’"

Diri su ırmakları

37 Bayramın sonuncu ve en önemli günü İsa ayakta durup şöyle bağırdı:

"Bir kimse susamışsa, bana gelsin ve içsin. 38 Kutsal Yazı’da yazıldığı gibi, kim bana iman ederse, onun içinden diri su ırmakları akacak."

39 İsa bu sözü kendisine iman edenlerin alacakları Ruh hakkında söyledi. Fakat Ruh henüz verilmemişti, çünkü İsa henüz yüceltilmemişti.

Halk Arasında Ayrılık

40 Halktan bazı insanlar bütün bu sözleri işitince şöyle konuştular, "Gerçekten bu adam o peygamberdir." 41 Bazıları da, "Bu Mesih'tir" dediler. Başkaları ise şöyle konuştu: "Mesih Celile bölgesinden gelir mi hiç? 42 Kutsal Yazı Mesih’in Davud'un soyundan olup Davud'un şehri olan Beytlehem'den geleceğini bildirmemiş miydi?" 43 Böylelikle halkın arasında İsa hakkında ayrılık çıktı. 44 Onlardan bazıları O'nu yakalamak istediler. Ama kimse O'na el sürmedi.

Yahudi liderlerin imansızlığı

45 Böylelikle görevliler geri döndüler. Başkâhinler ve Ferisiler onlara, "Onu neden getirmediniz?" dediler.

46 Görevliler de şöyle cevap verdiler:

"Hiç bir insan hiç bir zaman bu adam gibi konuşmamıştır."

47 Ferisiler onlara cevap olarak şöyle dediler:

"Yoksa siz de mi aldandınız? 48 Liderlerden ya da Ferisiler'den O'na iman eden oldu mu hiç? 49 Üstelik Allah'ın yasasını bilmeyen bu halk lanetlidir!"

50 İsa'ya daha önce gelen ve onlardan biri olan Nikodim onlara dedi ki,

51 "Yasamıza göre bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onun yargılamak doğru olur mu?"

52 Ona cevap olarak şöyle dediler:

"Yoksa sen de mi Celile'densin? Araştır ve gör: Celile'den peygamber çıkmaz."

53 Sonra herkes evine döndü.

Bölüm 8

Zina etmiş olan kadın

1 İsa ise Zeytin Dağı'na gitti. 2 Sabah erkenden tekrar tapınak avlusuna girdi. Bütün halk da O'nun yanına geliyordu. İsa da oturup onlara ders veriyordu. 3 Yasa öğretmenleri ile Ferisiler, İsa’ya zinada yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere koyarak İsa’ya şöyle dediler:

4 "Ey öğretmen! Bu kadın tam zina ederken suçüstü yakalandı. 5 Musa bize Yasa'da böyle kadınların taşlanmasını buyurmuştur. Peki, sen ne dersin?"

6 Bunu İsa'yı denemek için söylediler. O’nu suçlayacak bir bahane arıyorlardı. Ama İsa eğildi ve parmağıyla yere bir şeyler yazmaya başladı. 7 O'na aynı soruyu sormaya devam ettiler. O zaman İsa doğrulup onlara şöyle dedi:

"Aranızda kim günahsızsa, önce o kişi kadına taş atsın."

8 O yine eğilip toprağa yazmaya devam etti. 9 Onlar bunu işitince yaşlılardan başlayarak son adama kadar birer birer oradan ayrıldı. Böylelikle İsa yalnız bırakıldı. Kadın da orta yerde duruyordu. 10 İsa doğrulup kadına şöyle dedi:

"Hanım, seni suçlayanlar nerede? Kimse seni suçlu bulmadı mı?"

11 Kadın şöyle cevap verdi: "Hiç kimse, efendim!"

İsa ona, "Ben de seni suçlu bulmuyorum" dedi. "Git, artık günah işleme."

İsa'nın şahitliği tartışılıyor

12 İsa halkla tekrar konuştu. Şöyle dedi:

" Dünyanın ışığı Ben'im. Benim peşimden gelen asla karanlıkta yürümez, ama yaşam ışığına sahip olur."

13 Bu yüzden Ferisiler O'na şöyle dediler:

"Sen kendin için şahitlik ediyorsun. Senin şahitliğin doğru değildir."

14 İsa onlara cevap verip şöyle dedi:

"Ben kendim için şahitlik ediyorsam bile, şahitliğim doğrudur. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi biliyorum. Fakat siz nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi bilmiyorsunuz. 15 Siz insan gözüyle yargılıyorsunuz, ama ben kimseyi yargılamam. 16 Ama yargılarsam bile, benim yargılamam doğrudur. Çünkü ben yalnız değilim. Beni gönderen Baba'yla birlikteyim. 17 Ayrıca yasanızda yazılmıştır ki, iki kişinin şahitliği doğrudur. 18 Kendim için şahitlik ediyorum, hem de beni gönderen Baba benim için şahitlik ediyor."

19 O zaman İsa'ya şunu sordular:

"Baban nerede?"

İsa şöyle cevap verdi:

"Ne beni tanıyorsunuz, ne de Babam'ı. Beni tanımış olsaydınız, Babam'ı da tanırdınız."

20 İsa tapınakta, para toplama yerinde ders verirken bu sözleri konuştu. Ama kimse O'nu yakalamadı, çünkü O'nun saati daha gelmemişti.

İsa'nın kimliği tartışılıyor

21 İsa onlarla tekrar konuşup, "Ben gidiyorum” dedi. “Beni arayacaksınız ve günahınız içinde öleceksiniz. Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz."

22 Bunun üzerine Yahudi liderler şöyle dedi:

"Acaba kendini mi öldürecek? Çünkü ‘Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz’ diyor."

23 İsa da onlara şöyle dedi:

"Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım. Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim. 24 İşte bunun için, ‘günahlarınız içinde öleceksiniz’ dedim. Çünkü eğer benim O Kişi olduğuma inanmazsanız, günahlarınız içinde öleceksiniz."

25 Bunun üzerine O'na, "Sen de kimsin?" dediler.

İsa da onlara şöyle cevap verdi:

"Size baştan beri ne söylediysem, O'yum. 26 Sizin için söyleyecek ve hakkınızda yargılayacak çok şeyim var. Ama beni Gönderen gerçektir. O'ndan işittiklerimi dünyaya söylüyorum."

27 Onlara Baba hakkında konuştuğunu anlamadılar.

28 İsa şöyle konuşmaya devam etti:

"İnsanoğlu'nu yerden yukarı kaldırdığınız zaman, benim O kişi olduğumu anlayacaksınız. Ben kendiliğimden bir şey yapmıyorum, ama Baba'nın bana öğrettiği gibi konuşuyorum.. 29 Beni Gönderen benimle birliktedir. Baba beni yalnız bırakmadı. Çünkü her zaman O'nu memnun eden şeyleri yapıyorum."

30 İsa bunları konuşunca çok kişi O'na iman etti.

İbrahim'in evlatları konusunda tartışma

31 Bu yüzden İsa, kendisine inanmış Yahudiler'e şunu söyledi:

"Siz benim sözümde kalırsanız, o zaman gerçekten benim öğrencilerim olursunuz. 32 Siz gerçeği bileceksiniz, gerçek de sizi özgür kılacak."

33 O'na cevap olarak şöyle dediler:

"Biz İbrahim'in soyundanız. Hiç bir zaman, kimseye köle olmadık. Nasıl olur da, ‘Siz özgür olacaksınız’?" diyorsun.

34 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Size gerçeği söyleyeyim: günah işleyen herkes günahın kölesi olur. 35 Köle sonsuza kadar evde kalmayacak, ama oğul sonsuza kadar kalacak. 36 Bu yüzden Oğul sizi özgür kılarsa, kesinlikle özgür olacaksınız. 37 İbrahim'in soyundan olduğunuzu biliyorum. Oysa beni öldürmeye çalışıyorsunuz. Çünkü sözümü kabul etmiyorsunuz. 38 Babam'ın yanında gördüklerimi anlatıyorum. Siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz."

39 İsa'ya şöyle cevap verdiler:

"Bizim babamız İbrahim'dir."

İsa da onlara şunu dedi:

"Siz İbrahim'in evlatları olsaydınız, İbrahim'in işlerini yapardınız. 40 Allah'tan işittiği gerçeği size bildiren bir adamım. Şimdi de beni öldürmeye fırsat arıyorsunuz. İbrahim böyle yapmadı. 41 Siz babanızın işlerini yapıyorsunuz."

Bunun üzerine O'na şöyle dediler:

"Biz zinadan doğmadık. Tek bir babamız var. O da Allah'tır."

42 İsa da onlara şöyle cevap verdi:

"Allah sizin babanız olsaydı, beni severdiniz. Çünkü ben Allah'tan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim. Beni O gönderdi. 43 Acaba, benim söylediklerimi neden anlamıyorsunuz? Çünkü sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz. 44 Siz babanız İblis'tensiniz Babanızın istediklerini yapmaya bakıyorsunuz. O baştan beri katildi ve gerçekte durmadı, çünkü onda gerçek yoktur. O yalan söylediği zaman kendi özünden konuşur. Çünkü o yalancı ve yalanın babasıdır. 45 Fakat gerçeği konuştuğum için bana inanmıyorsunuz. 46 Sizlerden kim günah işlediğimi kanıtlayabilir? Madem gerçeği söylüyorum, neden bana inanmıyorsunuz? 47 Allah'tan olan kişi Allah'ın sözlerini dinler. İşte bu yüzden dinlemiyorsunuz, çünkü Allah'tan değilsiniz."

İsa'nın kimliği

48 Bunun üzerine Yahudiler O'na şöyle cevap verdiler:

"Senin cine tutulmuş bir Samiriyeli olduğunu söylemekte haklı değil miyiz?"

49 İsa şöyle cevap verdi:

"Ben cine tutulmuş değilim. Ama Babam'a saygı gösteriyorum, siz ise bana saygısızlık ediyorsunuz. 50 Ben kendi yüceliğimi aramıyorum. Yüceliğimi arayan ve yargılayan biri vardır. 51 Size gerçeği söyleyeyim: eğer bir kimse sözüme uyarsa, sonsuza dek ölümü asla görmeyecek."

52 Bunun üzerine Yahudiler İsa'ya şöyle dediler:

"Evet, şimdi biliyoruz ki, seni cin çarpmış. İbrahim öldü, peygamberler de öldü. Sen yine de diyorsun ki, ‘Eğer bir kimse sözüme uyarsa, sonsuza dek ölümü asla tatmayacak.’ 53 Sen bizim atamız İbrahim'den daha mı büyüksün? İbrahim öldü. Peygamberler de öldü. Sen kendini kim sanıyorsun?"

54 İsa şöyle cevap verdi:

"Ben kendimi yüceltirsem, benim yüceliğim bir hiçtir. Ama beni yücelten kendisine ‘Allah’ dediğiniz Babam'dır. 55 Siz O'nu tanımıyorsunuz, ama ben O'nu tanıyorum. Ve ‘Eğer ben O'nu tanımıyorum’ dersem, ben de sizin gibi yalancı olurum. Ama ben O'nu tanıyorum, ve O'nun sözüne uyuyorum. 56 Atanız İbrahim geleceğim günü görecekti diye sevindi. Onu gördü ve coştu."

57 Bunu duyan Yahudiler O'na şöyle dediler:

"Sen daha elli yaşına bile gelmedin. İbrahim'i de mi gördün?"

58 İsa onlara, "Size gerçeği söyleyeyim: İbrahim doğmadan önce ben varım" diye cevap verdi.

59 Bunun üzerine İsa'ya atmak için ellerine taşlar aldılar. Ama İsa saklandı ve tapınaktan ayrıldı.

Bölüm 9

İsa doğuştan kör adama şifa veriyor

1 İsa yoldan geçerken doğuştan kör olan bir adam gördü. 2 Öğrencileri de O'na şunu sordular:

"Rabbi, acaba kim günah işledi de, bu adam kör olarak doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?"

3-4 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Ne bu adam, ne de annesi babası günah işledi. Ama Allah'ın işleri onda görülsün diye, vakit daha gündüzken beni gönderen Kişi'nin işlerini yapmalıyız. Gece yaklaşıyor, ve o zaman hiç kimse çalışamaz. 5 Dünyada bulundukça dünyanın ışığı Ben'im."

6 Bu şeyleri söyledikten sonra, yere tükürdü, tükürükten çamur yaptı. O çamuru da kör adamın gözlerine sürdü. 7 İsa adama şöyle dedi:

"Git, Şiloah Havuzu'nda yıkan." Bu ad ‘gönderilmiş’ demektir.

O da gidip yıkandı, geri döndüğünde gözleri görüyordu. 8 Bunun üzerine komşuları ve onu önceden dilenirken görenler şöyle dediler:

"Oturup dilencilik yapan adam bu değil mi?"

9 Kimi kişiler "Evet, odur" dediler. Kimileri "Hayır, ona benzeyen birisidir" dediler. Kendisi ise "Evet, benim" dedi.

10 Kendisine şunu sordular:

"Öyleyse, gözlerin nasıl açıldı?"

11 O da cevap verip şöyle dedi:

"İsa adındaki adam çamur yaptı, gözlerime sürdü ve Şiloah Havuzu'na git ve yıkan' dedi. Ben de gidip yıkandım ve gözlerim açıldı."

12 Adama "Nerede O?" diye sordular.

O da "Bilmiyorum" dedi.

13 Eskiden kör olan adamı Ferisiler'e götürdüler.

14 İsa'nın çamur yaptığı ve adamın gözlerini açtığı gün Şabat günüydü. 15 Bu nedenle Ferisiler gözleri nasıl açıldı diye adama tekrar sordular. Adam onlara şöyle dedi:

"Gözlerime çamur sürdü, yıkandım ve görüyorum."

16 Bunun üzerine bazı Ferisiler şöyle konuştular:

"Madem bu adam Şabat gününü tutmuyor, Allah'tan olamaz."

Başkaları ise şöyle dedi:

"Günahlı bir adam nasıl böyle mucizevi işaretler yapabilir?"

Bu yüzden aralarında ayrılık oldu.

17 Tekrar kör adama dönüp şöyle dediler:

"Senin gözlerini açan adam hakkında ne diyeceksin?"

Adam da, "O bir peygamberdir" dedi.

18 Ne var ki, Yahudi liderler, adamın annesiyle babasını çağırıncaya kadar, onun eskiden kör olup gözlerinin açıldığına inanmadılar. 19 Onlara şunu sordular:

"Kör doğdu dediğiniz oğlunuz bu mu? Peki, nasıl oluyor da şimdi görüyor?"

20 Annesi babası şöyle cevap verdiler:

"Bu bizim oğlumuzdur. Kör doğduğunu da biliyoruz. 21 Fakat şimdi nasıl gördüğünü bilmiyoruz. Gözlerini kimin açtığını da bilmiyoruz. Ona sorun, yaşı yerindedir. Kendisi için kendi konuşsun."

22 Onun annesi babası böyle konuştular, çünkü Yahudi liderlerden korkuyorlardı. Çünkü Yahudi liderler İsa'yı Mesih olarak kabul edeni dua evlerinden kovmak konusunda zaten anlaşmışlardı. 23 Bu yüzden adamın annesiyle babası dediler ki, "Kendisine sorun. Kendisi size cevap verebilecek yaştadır."

24 Böylelikle eskiden kör olan adamı ikinci defa çağırıp, "Allah'ın hakkı için doğru olanı söyle!" dediler, "Biz biliyoruz ki, bu adam bir günahkârdır."

25 Adam şöyle cevap verdi:

"O bir günahkâr mı, değil mi, bilmiyorum. Tek bir şey biliyorum: ben kördüm ama şimdi görüyorum."

26 Ona tekrar sordular:

"O sana ne yaptı? Senin gözlerini nasıl açtı?"

27 Adam onlara şöyle cevap verdi:

"Ben size zaten söyledim, ama siz dinlemediniz. Niye bunu bir daha duymak istiyorsunuz? Yoksa siz de mi O’nun öğrencileri olmak istiyorsunuz?"

28 Ona söverek şöyle dediler:

"O'nun öğrencisi sensin. Bizse Musa'nın öğrencileriyiz. 29 Allah'ın Musa'yla konuştuğunu biliyoruz. Ama bu adamın nereden geldiğini bilmiyoruz."

30 Kör adam onlara şöyle cevap verdi:

"Gerçekten şaşılacak şey! O'nun nereden geldiğini siz bilmiyorsunuz, ama O gözlerimi açtı. 31 Biliyoruz ki, Allah günahkârları işitmez. Tam tersine, bir kişi Allah'tan korkarsa ve O'nun istediğini yaparsa, Allah onu işitecek. 32 Dünya var olalı kimsenin anadan doğma kör birinin gözlerini açtığı duyulmamıştır. 33 Bu adam Allah'tan olmasaydı, hiç bir şey yapamazdı."

34 Ona şöyle cevap verdiler:

"Sen büsbütün günah içinde doğmuşsun. Sen mi kalkıp bize ders vereceksin?" Böylelikle onu dışarı attılar.

Ruhani körlük

35 İsa işitti ki, adamı dışarı atmışlardı. Onu bulunca şöyle sordu:

"Sen İnsanoğlu'na iman ediyor musun?"

36 Adam şöyle cevap verdi:

"Efendim o kimdir? Söyle de, ona iman edeyim."

37 İsa ona şöyle dedi:

"O'nu zaten gördün ve şimdi seninle konuşan O’dur."

38 Adam da,

"Ya Rab, iman ediyorum" diyerek İsa'ya tapındı.

39 İsa da şöyle dedi:

"Ben hüküm için bu dünyaya geldim. Öyle ki, görmeyenler görsün, görenler de kör olsun."

40 İsa'nın yanında bulunan Ferisiler'den kimi kişiler bunu işitince şunu sordular:

"Yoksa biz de mi körüz?"

41 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Siz kör olsaydınız, günahınız olmazdı. Fakat madem, ‘Biz görüyoruz’ diyorsunuz, günahınız duruyor."

Bölüm 10

İyi Çoban ve koyunları

1 "Size gerçeği söyleyeyim, koyunların korunduğu yere kapıdan girmeyen ama başka bir yerden tırmanıp giren kişi, hırsız ve hayduttur. 2 Fakat kapıdan giren, koyunların çobanıdır. 3 Kapıcı ona kapıyı açar. Koyunlar onun sesini işitir. O da kendi koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları dışarı &ccedccedil;ıkarır. 4 Kendi koyunlarının hepsini dışarı çıkardıktan sonra, onların önünden gider. Koyunlar da onu izler, çünkü onun sesini tanırlar. 5 Fakat yabancı bir kişiyi asla izlemezler. Ondan kaçarlar, çünkü yabancıların sesini tanımazlar."

6 İsa Ferisilere bu benzetmeyi anlattı, ama onlar ne demek istediğini anlamadılar.

7 Bu nedenle İsa onlarla tekrar konuştu:

"Size gerçeği söyleyeyim: koyunların kapısı Ben'im. 8 Benden önce gelenlerin hepsi hırsız ve hayduttu. Ama koyunlar onların sesine kulak asmadılar. 9 Kapı Ben'im: bir kişi benim sayemde içeri girerse, kurtulacak. Girip çıkacak ve otlak bulacak. 10 Hırsız yalnız çalmak, öldürmek ve yok etmek için gelir. Ama ben onlarda yaşam olsun, bereketli yaşam olsun diye geldim.

11 İyi çoban Ben'im. İyi çoban koyunlar için canını verir. 12 Ama koyunların sahibi olmayan, parayla tutulmuş işçi asıl çoban değildir. İşçi kurdun yaklaştığını görünce, koyunları bırakıp kaçar. Kurt da koyunları kapıp dağıtır. 13 İşçi kaçar çünkü parayla tutulmuştur ve koyunlar için kaygı çekmez.

14 İyi çoban Ben'im. Bana ait olanları tanırım. Bana ait olanlar da beni tanır. 15 Baba'nın beni tanıdığı gibi, ben de Baba'yı tanırım ve koyunlar için canımı veririm. 16 Bu sürüden olmayan başka koyunlarım da var. Onları da getirmeliyim. Sesimi işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak. 17 Ben canımı veririm, öyle ki, onu tekrar alayım. Baba beni bunun için sever. 18 Kimse canımı benden almaz. Ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermek ve tekrar geri almak için yetkim vardır. Babam'ın kendisi bana bu buyruğu verdi."

19 Bu sözler yüzünden Yahudilerin arasında tekrar bir ayrılık oldu. 20 Onların birçoğu şöyle dediler:

"Onda kötü ruh var, hem de delidir. Niye onu dinliyorsunuz?"

21 Başkaları ise şöyle dedi:

"Bu sözler, kötü ruha tutulmuş bir adamın sözlerine benzemiyor. Kötü ruh kör adamın gözlerini hiç açabilir mi?"

İsa'nın söyledikleri hakkında tartışma

22 Kış mevsimiydi. Yeruşalim'de Işık Bayramı kutlanıyordu. 23 İsa da tapınağın içinde, ‘Süleymanın Avlusu’ denilen üstü kapalı avluda dolaşıyordu. 24 O zaman Yahudi liderler O'nun etrafını sarıp şöyle sordular:

"Bizi ne zamana kadar merakta bırakacaksın? Eğer sen Mesih isen, bize açıkça söyle."

25 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Size bunu zaten söyledim. Ama siz iman etmiyorsunuz. Babam'ın adında yaptığım işler benim için şahitlik ediyor. 26 Fakat siz iman etmiyorsunuz, çünkü benim koyunlarımdan değilsiniz. 27 Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da peşimden gelir. 28 Ben koyunlarıma sonsuz yaşam veririm. Onlar sonsuza kadar asla yok olmayacaklar. Kesinlikle hiç kimse onları elimden kapmayacak. 29 Onları bana veren Babam herşeyden yücedir. Hiç kimse onları Babam'ın elinden kapamayacak. 30 Ben ve Baba biriz."

31 Bu nedenle Yahudi liderler yine İsa'yı taşlamak için taş topladılar. 32 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Ben size Baba'dan gelen birçok iyi iş gösterdim. Bu işlerden hangisi için beni taşlayacaksınız?"

33 Yahudi liderler O'na şöyle cevap verdiler:

"Yaptığın iyi bir iş için seni taşlamıyoruz, ama Allah'a küfrettiğin için taşlıyoruz. Çünkü sen insan olduğun halde kendini Allah yapıyorsun."

34 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Yasanızda ‘Siz tanrılarsınız, dedim’ diye yazılı değil mi? 35 Allah, sözünü gönderdiği insanları ‘tanrılar’ olarak çağırır. Ve Kutsal Yazılar'ın bozulmasına imkan yoktur! 36 Aynı şekilde Baba beni göreve ayırıp dünyaya gönderdi. Buna göre ‘Allah’ın Oğlu'yum’ dediğim için, nasıl hakkımda ‘Sen küfrediyorsun’ dersiniz? 37 Eğer ben Babam'ın işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin. 38 Ama eğer o işleri yapıyorsam, bana iman etmezseniz bile, yaptığım işlere iman edin. Öyle ki, Baba'nın bende, benim de Baba'da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız."

39 Bu nedenle İsa'yı tekrar yakalamaya çalıştılar. Ama onların elinden kurtulup gitti.

40 Oradan ayrılıp yine Şeria Irmağı'nın karşı tarafına, Yahya'nın daha önce vaftiz ettiği yere gitti ve orada kaldı. 41 Birçok kişi İsa'nın yanına geldi. Ve şöyle konuşuyorlardı: "Gerçekten Yahya hiç mucizevi bir işaret yapmadı. Ama bu adam hakkında ne söylediyse, hepsi doğru çıktı." 42 Ve orada birçok kişi İsa'ya iman etti.

Bölüm 11

Lazar'ın ölümü

1 O sırada Lazar adlı bir adam hastaydı. Kendisi Meryem'le kızkardeşi Marta'nın yaşadığı Beytanya köyündendi. 2 Meryem Rab'be hoş kokulu yağ sürüp O'nun ayaklarını kendi saçları ile kurutan kadındı. Hasta olan Lazar onun kardeşiydi. 3 Bu nedenle kızkardeşler İsa'ya şöyle haber yolladılar:

"Ey Efendimiz! Sevdiğin kişi hastadır."

4 Bunu duyunca İsa şöyle dedi:

"Bu hastalığın sonu ölüm olmayacak. Allah'a yücelik getirecek ve onunla Allah'ın Oğlu yüceltilecektir."

5 İsa, Marta'yı, kızkardeşini ve Lazar'ı severdi. 6 İsa Lazar'ın hasta olduğunu işitti. Buna rağmen bulunduğu yerde iki gün daha kaldı. 7 Ondan sonra öğrencilerine, "Yahudiye bölgesine dönelim" dedi.

8 Öğrenciler ise İsa'ya şöyle dedi:

"Rabbi, Yahudi liderler biraz önce seni taşlamaya çalışıyordu, sen yine oraya mı döneceksin?"

9 İsa onlara şöyle cevap verdi:

"Günde on iki saat yok mu? İnsan gündüz yürürken tökezlenmez, çünkü bu dünyanın ışığını görür. 10 Fakat insan gece yürüyünce, tökezlenir, çünkü kendisinde ışık yoktur."

11 Bunları anlattıktan sonra, onlara şöyle dedi:

"Arkadaşımız Lazar uykuya daldı. Ben de onu uyandırmaya gidiyorum."

12 Bunun üzerine öğrenciler, "Ya Rab, madem o uykuya daldı, demek ki iyileşecek" dediler.

13 Aslında İsa Lazar'ın ölümünden bahsediyordu. Fakat öğrencler İsa'nın bildiğimiz uykudan söz ettiğini sandılar. 14 Bunun üzerine İsa onlara açık açık söyledi:

"Lazar öldü! 15 İman edesiniz diye orada olmadığıma sizin için seviniyorum. Haydi, onun yanına gidelim."

16 Bunun üzerine İkiz diye tanınan Tomas öbür öğrencilere,

"Haydi, biz de gidelim” dedi. “Böylece O’nunla birlikte ölelim."

İsa Lazar'ın kızkardeşlerini teselli ediyor

17 Oraya varınca İsa Lazar'ın dört günden beri mezarda bulunduğunu öğrendi. 18 Beytanya köyü Yeruşalim'e üç kilometre kadar yakınlıktaydı. 19 Birçok Yahudi, kardeşlerini kaybeden Meryem ve Marta’yı teselli etmek için gelmişti. 20 Marta İsa'nın geldiğini işitince, O'nu karşılamaya gitti. Meryem ise evde kaldı. 21 Marta İsa'ya, "Ya Rab!" dedi. "Sen burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. 22 Ama şimdi bile biliyorum ki, Allah'tan ne dilersen, Allah sana onu verecek."

23 İsa ona,

"Kardeşin dirilecek" dedi.

24 Marta da O'na şöyle cevap verdi:

"Evet biliyorum. Son gün, diriliş günü kardeşim dirilecek."

25 İsa Marta'ya şöyle dedi:

"Diriliş ve yaşam Ben'im. Kim bana iman ederse, o ölse bile yaşayacaktır. 26 Yaşamakta olan herhangi bir kimse bana iman ederse sonsuza kadar hiç ölmeyecektir. Buna inanıyor musun?"

27 O'na "Evet, Rab!" dedi. "Ben inandım ki, sen dünyaya gelen Allahın Oğlu, Mesih'sin."

28 Bunları söyledikten sonra ayrılıp kızkardeşi Meryem'i çağırdı ve kulağına fısıldayarak, "Öğretmenimiz geldi ve seni çağırıyor" dedi.

29 Meryem bunu duyunca acele kalkıp İsa'nın yanına gitti. 30 İsa henüz köye gelmemişti, hâlâ Marta'nın O'nunla karşılaştığı yerde duruyordu.

31 Meryem’le birlikte evde bulunan ve onu teselli eden Yahudiler Meryem'in nasıl aceleyle kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Bunu görünce, onlar da kalkıp onun peşinden gittiler. Ağlamak için mezara gittiğini sandılar.

32 Oysa Meryem, İsa'nın yanına geldi. O'nu görünce ayaklarının dibine çöktü. İsa'ya şöyle dedi:

"Ya Rab! Sen burada olsaydın, kardeşim ölmezdi."

33 Bunun üzerine İsa, onun ve onunla birlikte gelmiş olan Yahudilerin nasıl ağladığını gördü. O zaman İsa'nın ruhu üzüntüyle doldu ve yüreği sızladı. 34 Şunu sordu:

"Siz onu nereye yattırdınız?"

O'na şöyle cevap verdiler, "Ya Rab, gel de gör."

35 İsa ağladı. 36 Bunu gören Yahudiler, "Bakın, arkadaşını ne kadar severdi!" dediler.

37 Ama onlardan bazıları şunu dedi:

"Körlerin gözlerini açtığına göre, bu adamın ölmesini önleyemez miydi?"

İsa Lazar'ı diriltiyor

38 İsa tekrar ruhunda üzüntü duyarak mezarın yanına gitti. Mezar bir mağaraydı ve girişinde bir taş vardı. 39 İsa, "Taşı çekin!" diye buyruk verdi.

Ölen adamın kızkardeşi Marta İsa'ya şöyle dedi:

"Efendimiz, o kötü kokuyor olmalı, çünkü öleli dört gün oldu."

40 İsa ona şöyle dedi:

"‘İnanırsan, Allah'ın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?"

41 Bunun üzerine, mezardaki taşı bir yana yuvarladılar. İsa da gözlerini yukarı kaldırıp şöyle dedi:

"Ey Baba, beni işittiğin için sana şükrederim. 42 Beni her zaman işittiğini biliyordum. Fakat etrafta duran kalabalığın faydası için bunu söyledim. Öyle ki, Senin beni gönderdiğine inansınlar."

43 Bunları söyledikten sonra bağırarak, "Lazar, dışarı çık!" dedi.

44 Ölü adam da dışarı çıktı. Elleri ve ayakları sargı bezleriyle sarılmıştı. Yüzü de bir bezle bağlanmıştı. İsa onlara şöyle dedi:

"Onu çözün, bırakın gitsin."

İsa'yı öldürme planı

45 O zaman Meryem'e gelen ve İsa'nın yaptıklarını gören Yahudilerden birçok kişi O'na iman etti. 46 Fakat orada bulunan bazıları Ferisiler'e gidip İsa'nın yaptıklarını anlattı. 47 Bunun içinbaşkâhinler ve Ferisiler Yüksek Kurul'u topladılar. Orada şöyle dediler:

"Ne yapacağız? Çünkü bu adam birçok mucizevi işaret yapıyor. 48 O'nu kendi haline bırakırsak herkes O'na iman edecek. Romalılar da gelip hem kutsal yerimizi, hem de bütün halkı ortadan kaldıracak."

49 Fakat aralarından biri, o yıl başkâhin olan Kayafa, onlara şöyle dedi:

"Siz hiçbir şey bilmiyorsunuz! 50 Bütün halk yok olacağına, halk yerine tek bir adamın ölmesi daha faydalı olduğunu hiç anlamıyorsunuz."

51 Bunu da kendisinden söylemedi. Ama o yıl başkâhin olduğu için, İsa'nın halk için öleceği konusunda peygamberlik etti. 52 Hem de yalnız kendi halkı için değil, ama aynı zamanda Allah'ın dağılmış evlatlarını bir araya toplamak için öleceğini söyledi.

53 O günden sonra İsa'yı öldürmek için plan kurmaya başladılar. 54 Bunun üzerine İsa artık Yahudilerin arasında açıkça dolaşamaz oldu. Oradan ayrılıp çöle yakın Efraim adında bir kasabaya gitti. Öğrencileri ile birlikte orada kaldı.

55 Yahudilerin Fısıh Bayramı yaklaşmıştı. Çevreden birçok kişi Fısıh Bayramı'ndan önce arınma adetlerini yerine getirmek için Yeruşalim şehrine çıktı. 56 Bunun üzerine İsa'yı hep aradılar ve tapınakta dururken birbirlerine şöyle dediler:

"Ne dersiniz, O bayram için gelmeyecek mi?"

57 Başkâhinler ve Ferisiler İsa'yı yakalayabilmek için, O'nun yerini bilenlerin haber vermesini emretmişlerdi.

Bölüm 12

İsa Beytanya Köyünde

1 Böylece İsa Fısıh Bayramı'ndan altı gün önce Beytanya köyüne geldi. İsa'nın ölüler arasından dirilttiği Lazar oradaydı. 2 Bu yüzden orada İsa için bir ziyafet verdiler. Marta hizmet ediyordu ve Lazar İsa'yla birlikte oturanların arasındaydı. 3 O zaman Meryem yarım litre hoş kokulu yağ aldı. Bu yağ, saf hintsümbülü çiçeğinden yapılmıştı ve çok pahalıydı. Bunu İsa'nın ayaklarına sürdükten sonra ayaklarını kendi saçlarıyla sildi. Bütün ev bu yağın hoş kokusuyla doldu.

4 Bunun üzerine, İsa'nın öğrencisi olup O'nu sonra ele veren İskariot diye tanınan Yahuda dedi ki,

5 "Neden bu hoş kokulu yağ üç yüz gümüş paraya satılmadı? Bu para fakirlere dağıtılabilirdi!"

6 Bunu fakirleri düşündüğü için değil, hırsız olduğu için söyledi. Çünkü ortak para kutusu ondaydı ve oraya koyulan paradan çalıyordu.

7 Bunun için İsa, "Kadını rahat bırak" dedi. "Bunu gömüleceğim gün için saklasın. 8 Fakirler her zaman sizinle olacak. Ama ben her zaman sizinle olmayacağım."

9 Yahudilerden büyük bir kalabalık, İsa'nın orada olduğunu öğrenince, geldiler. Sadece İsa'yı değil, İsa'nın ölüler arasından dirilttiği Lazar'ı da görmek için geldiler. 10 Fakatbaşkâhinler Lazar'ı da öldürmek için karar vermişlerdi. 11 Çünkü Lazar yüzünden birçok Yahudi onlardan ayrılıp İsa'ya iman ediyordu.

İsa'nın Yeruşalim'e kral olarak girişi

12 Ertesi gün bayramı kutlamak için büyük bir kalabalık toplandı, çünkü İsa'nın da Yeruşalim'e geleceğini duymuşlardı. 13 Hurma ağaçlarından dallar alıp O'nu karşılamaya çıktılar. Şöyle bağırdılar:

"Hozana! Rab'bin adında gelene övgüler olsun! İsrail'in kralı O'dur!"

14 İsa bir eşek yavrusunu bulup ona bindi. Tıpkı yazıldığı gibi:

15 "Ey Siyon kızı, korkma! Bak, Kralın geliyor! Bir eşek yavrusuna binmiş geliyor!"

16 İsa'nın öğrencileri bu şeyleri önce anlamadılar. Ama İsa yüceliğe yükseldikten sonra akıllarına geldi. Kendisi hakkında bu sözlerin yazıldığını ve insanların O'na bu şeyleri yaptığını hatırladılar.

17 İsa Lazar’ı ölümden diriltip mezardan dışarı çıkmasını emretmişti. Birçok Yahudi bu olaya şahit oldu. Bu insanlar İsa’nın yaptıklarını herkese anlattılar. 18 Bundan dolayı kalabalık İsa'yı karşılamaya çıktı, çünkü O'nun bu mucizevi işareti yaptığını duymuşlardı. 19 Bunun üzerine Ferisiler birbirlerine şöyle dediler:

"Gördünüz mü? Bir yere varamıyorsunuz! Bakın, bütün dünya bu adamın peşine takıldı."

İsa öleceğini bildiriyor

20 Bayram için tapınmaya gelenlerin arasında bazı Grekler vardı. 21 Bunlar da Filipus'un yanına geldiler. Filipus da Celile bölgesindeki Beytsayda'dandı. O'ndan şöyle bir şey rica ettiler:

"Efendim, İsa'yı görmek istiyoruz."

22 Filipus gidip Andreas'a anlattı. Filipus ve Andreas da İsa'ya söylediler. 23 İsa da onlara cevap verip şöyle dedi:

"Artık İnsanoğlu'nun yüceltilmesi için saat geldi. 24 Size gerçeği söyleyeyim: bir buğday tanesi toprağa düşüp ölmezse, yalnız başına kalacak. Ama ölürse, çok ürün meydana getirecek. 25 Kim kendi canını severse, onu kaybedecek. Ama kim bu dünyada canından vazgeçerse, onu sonsuz yaşam için saklayacak. 26 Kim bana hizmet ederse, peşimden gelsin. Ben nerede olursam, bana hizmet eden de orada olacak. Kim bana hizmet ederse, Babam ona saygı gösterecek.

27 Şu an canım büyük sıkıntıda. Buna ne diyeyim? ‘Baba beni bu saatten kurtar’ mı diyeyim? Hayır, çünkü zaten bu sebep için bu saate vardım. 28 Baba, kendi adını yücelt."

Bunun üzerine gökten şöyle bir ses geldi:

"Adımı hem yücelttim, hem de tekrar yücelteceğim."

29 Bunun için etrafta duran ve bu sesi işiten kalabalık "Gök gürledi" dedi. Başkaları ise, "Bir melek O'nunla konuştu" dediler.

30 İsa sesini yükselterek şöyle dedi:

"Bu ses benim için gelmedi, ama sizin için geldi. 31 Şimdi bu dünyanın yargılanma zamanı gelmiştir. Bu dünyanın lideri artık dışarı atılacak. 32 Bense, yerden yukarı kaldırıldığım zaman, herkesi kendime çekeceğim."

33 İsa bunu nasıl öleceğini açıklamak için söyledi.

34 Kalabalık O'na şöyle cevap verdi:

"Biz Tevrat'tan öğrendik ki, Mesih sonsuza kadar kalacak. Sen nasıl diyebilirsin ki, ''‘İnsanoğlu'nun yukarı kaldırılması lazım.’? Bu ‘İnsanoğlu’ kimdir?"

35 Bunun üzerine İsa onlara dedi ki,

"Işık az bir vakit daha aranızda kalacak. Henüz aydınlık varken yürüyün. Karanlık sizi yakalamasın. Kim karanlıkta yürürse, nereye gittiğini bilmez. 36 Henüz ışık varken, ışığa iman edin, öyle ki, ışık evlatları olasınız."

İsa bunları söyledikten sonra onlardan ayrılıp gizlendi.

Yahudiler arasında iman ve imansızlık

37 İsa birçok mucizevi işaret yaptı. Halk bunları kendi gözleriyle gördü; fakat yine de O’na iman etmediler. 38 Öyle ki, Yeşaya peygamberin sözü yerine gelsin. O şöyle demişti:

"Ya Rab, haberimize kim inandı?

Rab'bin kuvveti kime gösterildi?"

39 İşte, bu yüzden iman edemiyorlardı, çünkü Yeşaya yine şöyle der:

40 "Onların gözlerini kör etti ve yüreklerini sertleştirdi. Öyle ki, gözleriyle bir şey görmesinler, yürekleriyle anlayıp bana dönmesinler. Dönselerdi, onlara şifa verirdim."

41 Yeşaya bunları söyledi çünkü Mesih'in yüceliğini gördü ve Mesih hakkında konuştu.

42 Bununla birlikte, Yahudi liderlerden bile birçok kişi İsa'ya iman etti. Ama Ferisiler yüzünden bunu açıkça söylemediler. Yahudilerin duaevinden kovulmak istemediler. 43 Allah'ın değil, insanların onların hakkında iyi konuşmalarını istiyorlardı.

44 İsa yüksek sesle şöyle bağırdı:

"Kim bana iman ederse, bana değil, beni göndermiş Olan'a iman etmiş olur. 45 Kim beni görürse, beni göndermiş Olan'ı görmüş olur. 46 Ben ışık olarak dünyaya geldim. Öyle ki, bana iman eden karanlıkta kalmasın.

47 Fakat bir kişi benim sözlerimi işitip onlara uymazsa, ben onu yargılamam. Çünkü dünyayı yargılamak için gelmedim. Dünyayı kurtarmaya geldim. 48 Kim beni reddederse ve sözlerimi kabul etmezse, onu yargılayacak biri var. Söylemiş olduğum söz son günde o kişiyi yargılayacak. 49 Ne de olsa, ben kendiliğimden konuşmadım. Fakat beni göndermiş olan Baba, ne söyleyeceğimi ve ne konuşacağımı bana buyurdu. 50 Biliyorum ki, O'nun buyruğu sonsuz yaşamdır. Ben ne konuşuyorsam, Baba'nın bana söylediği gibi konuşuyorum."

Bölüm 13

İsa öğrencilerin ayaklarını yıkıyor

1 Fısıh Bayramı'ndan önceydi. İsa bu dünyadan ayrılıp Baba'ya dönme saatinin geldiğini biliyordu. Bu dünyada kendine ait insanları seviyordu. Onları sonuna kadar da sevdi.

2 Akşam yemeği sırasıydı. İblis zaten Simun İskariot'un oğlu Yahuda'nın yüreğine İsa'ya ihanet etme isteğini koymuştu. 3 İsa, Baba'nın her şeyi O'nun eline verdiğini biliyordu. Allah'tan geldiğini ve yine Allah'a döneceğini de biliyordu. 4 Böylelikle akşam yemeğinden kalktı, üst giysilerini çıkarıp bir yana koydu. Ardından bir havlu alıp onunla sarındı. 5 Sonra bir leğene su döküp öğrencilerin ayaklarını yıkamaya başladı ve sarınmış olduğu havluyla onları kuruladı.

6 Böylelikle İsa Simun Petrus'a geldi. O da O'na, "Rab, sen mi benim ayaklarımı yıkayacaksın?" dedi.

7 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Ne yaptığımı şu anda anlayamazsın. Ama daha sonra farkına varacaksın."

8 Petrus O'na, "Sen benim ayaklarımı asla yıkamayacaksın!"dedi.

İsa ona şöyle cevap verdi:

"Seni yıkamazsam, benimle hiç payın olmaz."

9 Simun Petrus O'na, "Rab, sadece ayaklarımı değil, ellerimi ve başımı da yıka!" dedi.

10 İsa Simun Petrus'a şöyle dedi:

"Yıkanmış kişi tamamen temizdir. Onun sadece ayakları yıkanmalıdır. Siz temizsiniz, ama hepiniz değil!"

11 Çünkü İsa kendisine ihanet edecek adamı tanıyordu. İşte bunun için ‘Hepiniz temiz değilsiniz’ demişti.

12 İsa öğrencilerin ayaklarını yıkadıktan sonra giyindi. Tekrar yerine uzandı ve onlara şöyle dedi:

"Size ne yaptığımı anladınız mı? 13 Siz bana Öğretmen ve Rab diyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz, çünkü gerçekten öyleyim. 14 Eğer ben, Rab ve Öğretmen olarak ayaklarınızı yıkadıysam, siz de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız. 15 Size bir örnek gösterdim: Benim size yaptığım gibi, siz de aynısını yapasınız. 16 Size gerçeği söyleyeyim: kul efendisinden üstün değildir. Elçi de kendisini yollayandan üstün değildir. 17 Eğer bu şeyleri bilip yerine getirirseniz, ne mutlu size!

İsa kendisine ihanet edileceğini önceden açıklıyor

18 Hepiniz hakkında konuşmuyorum. Seçtiğim kişileri tanıyorum. Ama bu, Kutsal Yazı'nın şu sözü yerine gelsin diye oldu: ‘Benimle beraber ekmek yiyen bana karşı ayaklandı.’ 19 Size şimdiden, bunlar olmadan önce söylüyorum, öyle ki, olduğu zaman, benim O olduğuma inanasınız. 20 Size gerçeği söyleyeyim: kim benim gönderdiğim kişiyi kabul ederse, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de, beni Gönderen'i kabul etmiş olur."

21 İsa bu sözleri söylerken ruhunda derin bir sıkıntı duydu ve şöyle diyerek şahitlik etti:

"Size gerçeği söyleyeyim: sizden biri bana ihanet edecek."

22 Öğrenciler birbirlerine bakıp, acaba kimden konuşuyor diye merak etmeye başladılar. 23 İsa'nın öğrencilerinden biri O'nun yanında uzanmıştı. İsa onu severdi. 24 Simun Petrus İsa'nın kimden söz ettiğini sorması için o öğrenciye işaret etti. 25 O da İsa'nın göğsüne dayanarak O'na sordu:

"Rab, kimdir o?"

26 İsa şöyle cevap verdi:

"Lokmayı yemeğe bandırıp kime verirsem odur".

Hemen lokmayı bandırıp Simun İskariot'un oğlu Yahuda'ya verdi.

27 O lokmayı aldıktan sonra Şeytan onun içine girdi. Bunun üzerine İsa ona şöyle dedi:

"Yapacağın işi çabuk yap!"

28 Ama sofradakilerden hiç biri İsa'nın ona bunu niçin söylediğini bilmiyordu. 29 Para kutusu Yahuda'daydı. Bunun için bazıları sandı ki: İsa ona ‘Bayram için bize lazım olan şeyleri satın al’ ya da ‘Fakirlere bir şey ver’ diye emretmişti. 30 Böylelikle Yahuda lokmayı alır almaz dışarı çıktı. Karanlık çökmüştü.

Sevgi buyruğu

31 Yahuda çıktıktan sonra İsa şöyle dedi: "Şimdi İnsanoğlu yüceltildi. Allah da O’nda yüceltildi. 32 Eğer Allah O'nda yüceltildiyse, Allah da O'nu kendinde yüceltecek. Hem de O'nu hemen yüceltecektir.

33 Ey evlatlar, kısa bir süre daha sizinle beraberim. Siz beni arayacaksınız. Yahudi liderlere söylediğim gibi, şimdi de size söylüyorum: Benim gittiğim yere siz gelemezsiniz.

34 Size yeni bir buyruk veriyorum: birbirinizi sevin. Ben sizi nasıl sevdiysem, siz de birbirinizi aynı öyle sevin. 35 Birbiriniz için sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu bilecek."

Petrus İsa'yı inkâr edecek

36 Simun Petrus O'na, "Rab, nereye gidiyorsun?" diye sordu.

İsa ona şöyle cevap verdi:

“Gideceğim yere şimdi peşimden gelemezsin, ama daha sonra peşimden geleceksin."

37 Petrus O'na sordu:

"Rab, neden şimdi peşinden gelemezmişim? Ben senin için canımı veririm!"

38 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Benim için canını mı vereceksin? Sana gerçeği söyleyeyim: sen beni üç defa inkâr etmeden, horoz ötmeyecek."

Bölüm 14

İsa öğrencileri teselli ediyor

1 "Yüreğiniz üzülmesin. Allah'a iman edin, bana da iman edin. 2 Babam'ın evinde oturulacak çok yerler var. Öyle olmasaydı, size yer hazırlamaya gidiyorum, der miydim? 3 Size yer hazırlamaya gidersem, tekrar gelip sizi yanıma alacağım. Öyle ki, ben neredeysem, siz de orada olasınız. 4 Gideceğim yerin yolunu biliyorsunuz."

Baba'ya giden yol İsa'dır

5 Tomas O'na şöyle dedi: "Rab, senin nereye gideceğini bilmiyoruz ki, yolu nasıl bilebiliriz?"

6 İsa ona şöyle cevap verdi:

" Yol, gerçek ve yaşam Ben'im. Benim aracılığım olmadan hiç kimse Baba'ya gelmez. 7 Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanımış olurdunuz. Bundan böyle siz O'nu tanıyorsunuz, hem de O'nu gördünüz."

8 Filipus İsa'ya şöyle dedi:

"Ya Rab, bize Baba'yı göster. Bu bize yeter."

9 İsa ona şunu sordu:

"Ey Filipus, bunca vakit sizinle birlikteyim ve beni hâlâ tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba'yı görmüş olur. Nasıl olur da ‘Bize Baba'yı göster’ diyorsun? 10 Ben Baba'dayım, Baba da bendedir. Sen buna inanmıyor musun? Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum. Hayır, bende duran Baba kendi işlerini yapıyor. 11 Bana inanın ki, ben Baba'dayım ve Baba bendedir. Hiç değilse, yaptığım işler yüzünden bana iman edin. 12 Size gerçeği söyleyeyim: kim bana iman ederse, benim yaptığım işleri o da yapacak. Hem de bundan daha büyük işler yapacak, çünkü Baba'ya gidiyorum. 13 Benim adımla her ne dilerseniz, onu yapacağım. Öyle ki, Baba Oğul'da yüceltilsin. 14 Benim adımla bir şey dilerseniz, onu yapacağım.

Kutsal Ruh gelecek

15 Eğer beni severseniz, benim buyruklarımı yerine getirirsiniz. 16 Ben de Baba'dan isteyeceğim, O da size başka bir Yardımcı verecek, öyle ki, O sonsuza kadar sizinle kalsın. 17 Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'dur. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür ne de tanır. Ama siz O'nu tanıyorsunuz, çünkü O yanınızda kalıyor ve içinizde olacaktır. 18 Ben sizi öksüz bırakmayacağım. Size geri döneceğim. 19 Az sonra dünya beni artık görmeyecek. Ama siz beni göreceksiniz. Madem ben yaşıyorum, siz de yaşayacaksınız. 20 O günde anlayacaksınız ki, ben Babam'dayım, siz bendesiniz ve ben sizdeyim. 21 Kim buyruklarımı tutar ve yerine getirirse, işte, beni seven odur. Beni kim severse, Babam da onu sevecek. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona açıklayacağım."

22 Yahuda (bu Yahuda İskariot değildi) O'na şöyle dedi:

"Rab, acaba nasıl olur da kendini dünyaya göstermeyip bize göstereceksin?"

23 İsa ona cevap olarak şöyle dedi:

"Bir kişi beni severse, sözümü yerine getirecek, Babam da onu sevecek. Biz de o kişiye gelip onunla birlikte yaşayacağız. 24 Kim beni sevmezse, benim sözlerimi yerine getirmez. İşittiğiniz söz de benim değildir, beni göndermiş olan Baba'nın sözüdür.

25 Evet, daha sizinle birlikteyken bu sözleri size söyledim. 26 Yardımcı size her şeyi öğretecek ve benim söylediğim şeyleri aklınıza getirecek. Yardımcı Kutsal Ruh'tur. Baba O'nu benim adımla gönderecek.

27 Size esenlik bırakıyorum, size benim esenliğimi veriyorum. Dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz üzülmesin, ve korkmasın. 28 Size söylediğim şu sözü duydunuz: ‘Ben gidiyorum ama size döneceğim.’ Eğer beni sevmiş olsaydınız, ‘Baba'ya gidiyorum’ dediğime sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür. 29 Bunları size her şey olup bitmeden önce söyledim. Öyle ki, bunlar olunca inanasınız. 30 Ben sizinle artık fazla konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın lideri geliyor ve onun benim üzerimde hiç bir hakkı yok. 31 Ama dünya, Baba'yı sevdiğimi ve Baba'nın bana buyurduğu her şeyi yaptığımı bilmelidir. Haydi kalkın, buradan gidelim!"

Bölüm 15

Gerçek Asma İsa ve çubukları

1 “Gerçek asma Ben'im. Babam da bağcıdır. 2 Babam Ben'de meyve vermeyen her çubuğu kesip atar. Meyve veren her çubuğu ise temizler, öyle ki, daha fazla meyve versin. 3 Size söylemiş olduğum söz aracılığıyla siz zaten temizsiniz. 4 Siz bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa, kendiliğinden meyve veremez. Aynı bunun gibi, siz bende kalmazsanız, siz de meyve veremezsiniz.

5 Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Çünkü benden ayrı olarak bir şey yapamazsınız. 6 Bir kişi bende kalmazsa, bir çubuk olarak dışarı atılıp kuruyacak. Böyle çubuklar toplanıp ateşe atılacak ve yakılacak. 7 Eğer siz bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, o zaman her ne isterseniz dileyin ve dileğiniz yerine gelecektir. 8 Bol meyve verirseniz, benim öğrencilerim olduğunu gösterirsiniz. Böylelikle Babam yüceltilir.

9 Babam beni nasıl sevdiyse, ben de sizi öyle sevdim. Siz benim sevgimde kalın. 10 Eğer buyruklarımı yerine getirirseniz, o zaman benim sevgimde kalırsınız. Tıpkı benim de Babam'ın buyruklarını yerine getirerek O'nun sevgisinde kaldığım gibi. 11 Bunları size, benim sevincim sizde kalsın, sizin de sevinciniz dolup taşsın diye söyledim. 12 Benim buyruğum şudur: Ben sizi nasıl sevdiysem, siz de birbirinizi aynı şekilde sevin! 13 Bir kişl kendi arkadaşları için canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur. 14 Size buyurduğum her şeyi yaptıkça, benim arkadaşlarımsınız. 15 Size artık ‘kul‘ demiyorum. Çünkü kul efendisinin neler yaptığını bilmiyor. Hayır, ben size ‘arkadaş‘ dedim. Çünkü Babam'dan her ne işittiysem, onu size bildirdim. 16 Siz beni seçmediniz, ben sizi seçtim. Gidip meyve veresiniz, meyveniz de kalıcı olsun diye size görev verdim. Öyle ki, Baba'dan benim adımla ne dilerseniz, O size versin. 17 Size şu buyruğu veriyorum: ‘Birbirinizi sevin!’

Dünya öğrencilerden nefret ediyor

18 Eğer dünya sizden nefret ederse, bilin ki, sizden önce benden nefret etmişti. 19 Eğer dünyadan olsaydınız, dünya sizi kendisine aitmiş gibi severdi. Ama siz dünyadan değilsiniz. Çünkü ben sizi dünyadan ayrı olasınız diye seçtim. İşte, bunun için dünya sizden nefret ediyor. 20 Size söylemiş olduğum şu sözü hatırlayın: ‘Kul efendisinden büyük değildir.’ Bana eziyet ettilerse, size de eziyet edecekler. Benim sözümü yerine getirdilerse, sizin sözünüzü de yerine getirecekler. 21 Ama benim adım yüzünden bütün bu şeyleri size yapacaklar. Çünkü beni Gönderen'i tanımıyorlar. 22 Eğer gelmeseydim ve onlara konuşmamış olsaydım, günahları olmayacaktı. Fakat şimdi günahları için bahaneleri yoktur. 23 Benden nefret eden kişi, Babam'dan da nefret eder. 24 Onların arasında başka hiç kimsenin yapmadığı işleri yaptım. Eğer bunları yapmamış olsaydım günahları olmazdı. Ama şimdi hem yaptıklarımı gördüler hem de benden ve Babam'dan nefret ettiler. 25 Fakat bunlar, onların yasasında yazılmış olan şu söz yerine gelsin diye oldu: ‘Hiç sebep yokken benden nefret ettiler.’

Kutsal Ruh'un işi

26 Ben Baba'dan size Yardımcı'yı göndereceğim. O, Baba’dan gelen Gerçeğin Ruhu’dur. O gelince benim için şahitlik edecek. 27 Siz de şahitlik edeceksiniz, çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz.

Bölüm 16

1 İmanınız sarsılmasın diye bunları size söyledim. 2 Sizi Yahudilerin dua evlerinden kovacaklar. Öyle bir zaman geliyor ki, sizi öldüren her kişi Allah'a hizmet ettiğini sanacak. 3 Bunları, Baba'yı ve beni tanımadıkları için yapacaklar 4 Ama bu sözleri size söyledim. Öyle ki, vakti gelince, onları size söylediğimi hatırlayasınız. Başlangıçta bunları size söylemedim, çünkü o zaman sizinle birlikteydim.

5 Şimdi de beni Gönderen'e gidiyorum. Fakat sizden kimse bana ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sormuyor. 6 Ama size bu sözleri söylediğim için yüreğiniz üzüntü ile doldu. 7 Ben size gerçeği söylüyorum: Benim gitmem sizin iyiliğiniz içindir. Çünkü gitmezsem, Yardımcı size gelmeyecek. Ama gidersem, O'nu size göndereceğim. 8 O gelince, dünyanın günah, doğruluk ve yargı konularında yanlış düşündüğünü gösterecek: 9 Günah konusunda, çünkü bana iman etmiyor. 10 Doğruluk konusunda, çünkü ben Babam'a gidiyorum ve artık beni görmeyeceksiniz. 11 Yargı konusunda, çünkü bu dünyanın lideri artık yargılanmış bulunuyor.

12 Size söyleyecek daha çok şeyim var, ama şimdi bunları dinlemeye dayanamazsınız. 13 Ama Gerçeğin Ruhu gelince, O sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak: ne işitirse, onu söyleyecek. Hem de gelecek zamanda olacak şeyleri size bildirecek. 14 O beni yüceltecek. Çünkü benim olanı alıp size bildirecek. 15 Babam'ın her neyi varsa, benimdir. Bunun için dedim ki, ‘Benim olanı alıp size bildirecek.’

Üzüntüleri sevince dönecek

16 Kısa bir zaman sonra artık beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir zaman sonra beni göreceksiniz." 17 Bunun üzerine öğrencilerinden birkaç kişi birbirlerine şöyle dediler:

"Acaba, O'nun söylediği şu sözler ne demek oluyor? ‘Kısa bir zaman sonra artık beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir zaman sonra beni göreceksiniz’, bir de ‘Çünkü ben Baba'ya gidiyorum’? 18 Onun söylediği bu ‘kısa zaman’ ne demek oluyor? Söylediğini anlamıyoruz!"

19 İsa, öğrencilerinin kendisine soru sormak istediğini anladı. Onlara dedi ki, "‘Kısa bir zaman sonra ve beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir zaman sonra beni göreceksiniz’ dediğim için mi aranızda tartışıyorsunuz? 20 Size gerçeği söyleyeyim: siz ağlayacaksınız ve yas tutacaksınız ama dünya sevinecek. Siz üzüleceksiniz ama üzüntünüz sevince dönecek. 21 Kadın çocuk doğuracağı zaman sıkıntı çeker, çünkü onun zamanı gelmiştir. Ama çocuğu doğurduktan sonra, artık çektiği sıkıntıyı hatırlamaz, çünkü dünyaya bir çocuk geldi diye sevinir. 22 Evet, siz de şu anda sıkıntı çekiyorsunuz. Ama sizi yine göreceğim. Yüreğiniz sevinecek, kimse de o sevinci sizden almayacak. 23 Ve o günde bana bir şey sormayacaksınız. Size gerçeği söyleyeyim: Baba'dan benim adımla her ne dilerseniz, O size verecek. 24 Şimdiye kadar benim adımla bir şey dilemediniz. Dileyin, alacaksınız. Öyle ki, sevinciniz tamam olsun.

25 Bunları size bir benzetme gibi anlattım. Ama zaman gelecek, size benzetmelerle haber vermeyeceğim. O zaman size Baba hakkında açıkça anlatacağım. 26 O günde benim adımla dileyeceksiniz. Sizin için Baba'dan dilekte bulunacağımı söylemiyorum. 27 Doğrusu Baba'nın kendisi sizi seviyor. Çünkü siz beni sevdiniz ve Allah'tan çıkıp geldiğime inandınız. 28 Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Ve dünyadan ayrılıp tekrar Baba'ya dönüyorum."

29 Öğrencileri O'na şöyle dedi:

"Bak, şimdi açıkça söylüyorsun, benzetmeyle konuşmuyorsun. 30 Şimdi anladık ki, sen her şeyi biliyorsun ve bir kimsenin sana soru sormasına ihtiyacın yoktur. Böylelikle senin Allah'tan geldiğine inanıyoruz."

31 İsa onlara cevap olarak şöyle dedi:

"Şimdi inanıyor musunuz? 32 Bakın, öyle bir saat geliyor, ve geldi bile, herkes dağılıp kendi yerine gidecek ve beni yalnız bırakacaksınız. Fakat ben yalnız değilim, çünkü Baba benimledir. 33 Bende huzur bulasınız diye size bunları söyledim. Bu dünyada sıkıntılarınız var, ama cesur olun: ben dünyayı yendim."

Bölüm 17

İsa yüceltilmek için dua ediyor

1 İsa bu sözleri söyledikten sonra, gözlerini göğe kaldırıp şöyle konuştu:

"Baba, artık saat geldi, Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. 2 Çünkü sen O'na bütün insanların üzerine yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiğin insanlara sonsuz yaşam versin. 3 Sonsuz yaşam da şudur: insanlar seni, tek gerçek Allah'ı bilsinler ve göndermiş olduğun İsa Mesih'i tanısınlar. 4 Yapmam için bana verdiğin işi tamamlayarak yeryüzündeyken seni yücelttim. 5 Ve şimdi, Baba, dünya kurulmadan önce senin yanında sahip olduğum yücelikle beni yücelt.

6 Bana bu dünyadan verdiğin insanlara Senin adını açıkladım. Onlar senindi, sen onları bana verdin, onlar da senin sözünü tuttular. 7 Artık bana verdiğin her şeyin senden geldiğini anladılar. 8 Çünkü bana bildirdiğin sözleri onlara bildirdim. Onlar da o sözleri kabul ettiler ve gerçekten senden geldiğimi anladılar. Hem de senin beni gönderdiğine inandılar. 9 Onlar için dilekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiklerin için dilekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir. 10 Benim olan her şey senindir, seninkiler de benimdir. Ben de onların sayesinde yüceltildim. 11 Ben sana geliyorum ve artık dünyada olmayacağım, ama onlar dünyada olacak. Ey kutsal Baba, senin bana vermiş olduğun adla onları koru. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi onlar da bir olsunlar. 12 Onlarla birlikte olduğum zaman, onları bana verdiğin adınla koruyordum. Evet, ben onları kolladım, onlardan kimse kaybolmadı. Kutsal Yazı yerine gelsin diye, yalnız mahvolma adamı kayboldu.

13 Şimdi de sana geliyorum. Bunları daha dünyadayken söylüyorum. Öyle ki, onlar benim sevincimle dolsun. 14 Onlara senin sözünü verdim. Dünya da onlardan nefret etti. Çünkü ben nasıl dünyadan değilsem, onlar da dünyadan değildir. 15 Onları dünyadan almanı istemiyorum, ama onları kötü Olan'dan korumanı diliyorum. 16 Ben nasıl dünyadan değilsem, onlar da dünyadan değildir. 17 Onları senin gerçeğinle kutsal kıl. Senin sözün gerçektir. 18 Sen beni nasıl dünyaya gönderdiysen, ben de onları dünyaya gönderdim. 19 Kendimi onlar için kutsal kılıyorum, öyle ki, onlar da gerçek aracılığıyla kutsal kılınsınlar.

İsa bütün imanlılar için dua ediyor

20 Yalnız onlar için değil, onların sözleriyle bana iman edecek olanlar için de dilekte bulunuyorum. 21 İstediğim şudur ki, onların hepsi bir olsunlar. Nasıl ki sen, Baba, bendesin ve ben sendeyim, onlar da bizde olsunlar. Öyle ki, dünya senin beni gönderdiğine inansın. 22 Bana vermiş olduğun yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi onlar da bir olsunlar. 23 Senin bende olduğun gibi ben de onlarda olacağım. Böylece onlar tam birliğe kavuşacak. O zaman dünya senin beni gönderdiğini bilecek ve beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlayacak.

24 Baba, bana verdiğin herkesin bulunduğum yerde benimle birlikte olmasını diliyorum. Öyle ki, benim yüceliğimi görsünler. Bu yüceliği sen bana verdin, çünkü dünya kurulmadan önce beni sevdin.

25 Baba, sen doğru Olan'sın, ama dünya seni tanımadı. Oysa ben seni tanıyorum. Bu insanlar da senin beni gönderdiğini biliyorlar. 26 Senin adını onlara bildirdim, hem de bildirmeye devam edeceğim. Öyle ki, bana göstermiş olduğun sevgi onlarda da olsun, ben de onlarda olayım."

Bölüm 18

İsa tutuklanıyor

1 Bunları söyledikten sonra, İsa öğrencileriyle birlikte dışarı çıkıp Kidron Deresi'ni geçti. Orada bir bahçe vardı. Kendisi ve öğrencileri oraya girdi. 2 O'na ihanet eden Yahuda da bu yeri biliyordu, çünkü İsa öğrencileriyle sık sık orada buluşurdu. 3 Bu sebeple Yahuda hem yanına bir grup asker hem deBaşkâhinler ve Ferisiler'den görevliler alıp oraya geldi. Fenerler, yanan sopalar ve silahlar taşıyorlardı.

4 İsa başına gelecek şeylerin hepsini biliyordu. Bu yüzden öne çıkıp onlara şöyle dedi:

"Kimi arıyorsunuz?"

5 O'na "Nasıralı İsa'yı" diye cevap verdiler.

İsa onlara "Ben'im" dedi.

O'na ihanet eden Yahuda da onlarla birlikte duruyordu. 6 İsa "Ben'im" deyince, onlar geri çekilip yere düştüler. 7 Onun için onlara bir defa daha sordu:

"Kimi arıyorsunuz?".

Onlar da, "Nasıralı İsa'yı" dediler.

8 İsa şöyle cevap verdi:

"Benim O olduğumu size söyledim. Beni aradığınıza göre, bu adamları bırakın gitsinler."

9 Bu, daha önce söylediği şu sözlerin yerine gelmesi içindi: ‘Bana verdiğin kişilerden hiç birini kaybetmedim.’

10 O zaman Simun Petrus yanında taşıdığı kılıcı çekip başkâhinin kölesine saldırdı ve onun sağ kulağını kesti. Kölenin adı Malkus’tu. 11 Bunun üzerine İsa Petrus'a, "Kılıcını yerine koy!" dedi. "Baba'nın bana verdiği bardaktan içmeyeyim mi?"

12 Bunun üzerine askerler, komutanları ve Yahudi görevliler İsa'yı yakalayıp bağladılar. 13 O'nu önce Hanan'a götürdüler. Hanan, o yıl başkâhin olan Kayafa'nın kayın pederiydi. 14 '''Halk için tek bir kişinin ölmesi daha iyidir" diye Yahudi liderlere akıl veren Kayafa'ydı.

Petrus'un birinci inkârı

15 Simun Petrus ve başka bir öğrenci İsa'yı götürenlerin peşinden gidiyordu. O öğrenci başkâhinin tanıdığıydı. Bu yüzden İsa'yla birlikte başkâhinin avlusuna girdi. 16 Petrus ise, dışarıdaki kapıda kaldı. Bunun üzerine başkâhinin tanıdığı öğrenci kapıda duran kızla konuşup Petrus'u içeri aldı.

17 Kapıda duran hizmetçi kız Petrus'a şunu sordu:

"Sen de bu adamın öğrencilerinden değil misin?"

Petrus "Hayır, değilim" diye cevap verdi.

18 Köleler ve görevliler orada duruyordu. Hava soğuk olduğundan kömürden ateş yakıp ısınıyorlardı. Petrus da aralarında durup ısınıyordu.

Başkâhin İsa'yı sorguya çekiyor

19 Sonra başkâhin İsa'yı öğrencileri ve öğretişi hakkında sorguladı. 20 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Ben dünyaya açık açık konuştum. Bütün Yahudilerin her zaman toplandığı dua evlerinde ve tapınakta öğrettim. Saklı bir yerde hiç konuşmadım. 21 Niye beni sorguya çekiyorsun? Konuştuğum sözleri kim dinlediyse, onlardan sor. Onlar ne konuştuğumu biliyorlar."

22 İsa'nın böyle konuşması üzerine yanında duran bir görevli O'na bir tokat atarak şöyle dedi:

"Sen başkâhine böyle mi karşılık verirsin?"

23 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Ben yanlış konuştuysam, yanlışlığımı açıkla. Ama doğru konuştuysam, neden bana vuruyorsun?"

24 Bunun üzerine Hanan O'nu eli kolu bağlı olarak başkâhin Kayafa'nın yanına yolladı.

Petrus İsa'yı ikinci ve üçüncü defa inkâr ediyor

25 Simun Petrus hâlâ durup ısınıyordu. Ona şöyle dediler:

"Sen de O'nun öğrencilerinden değil misin?"

Petrus bunu inkâr ederek "Hayır, değilim" dedi.

26 Başkâhinin kölelerinden biri şöyle dedi:

"Ben seni bahçede O'nun yanında görmedim mi?"

Bu adam, Petrus'un kulağını kestiği kişinin akrabasıydı. 27 Bunun üzerine Petrus tekrar inkâr etti ve hemen ardından horoz öttü.

İsa Pilatus'un önünde

28 Ondan sonra İsa'yı Kayafa'nın yanından vali sarayına götürdüler. Sabah erkendi. Din bakımından kirli olmamak için, kendileri saraya girmediler, öyle ki, Fısıh kurbanından yiyebilsinler. 29 Bunun üzerine Pilatus onları karşılamaya çıktı ve şunu sordu:

"Bu adamı neyle suçluyorsunuz?"

30 Ona şöyle cevap verdiler:

"O kötülük yapan biri olmasaydı, O'nu sana getirmezdik."

31 Bunun üzerine Pilatus onlara, "Siz onu alın, kendi yasanıza göre yargılayın" dedi.

Ama Yahudi liderler ona şöyle dedi:

"Bizim hiç kimseyi ölümle cezalandırmaya yetkimiz yok."

32 Böylelikle İsa'nın sözü yerine geldi. Çünkü O daha önce nasıl bir ölümle öleceğini bildirmişti.

33 Ondan sonra Pilatus tekrar saraya girdi ve İsa'yı çağırtıp O'na şunu sordu:

"Sen Yahudilerin kralı mısın?"

34 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Bunu kendinden mi söylüyorsun, yoksa başkaları mı bunu sana benim hakkımda söyledi?"

35 Pilatus "Ben Yahudi miyim? diye cevap verdi. "Halkın ve başkâhinlerin seni bana teslim ettiler. Ne suç işledin?"

36 İsa ona şöyle dedi:

"Krallığım bu dünyadan değildir. Eğer bu dünyadan olsaydı, Yahudi liderlerin geçmeyeyim diye adamlarım benim için savaşırdı. Ama krallığım buradan değildir."

37 Bunun üzerine Pilatus O'na şöyle dedi:

"Demek ki, sen bir kralsın?"

İsa ona cevap verip şöyle dedi:

"Sen kral olduğumu söylüyorsun. Gerçeğe şahitlik etmek için doğup dünyaya geldim. Gerçeğe bağlı herkes benim sesimi işitir."

38 Pilatus O'na "Gerçek nedir?" diye sordu.

Bunu söyledikten sonra tekrar dışarı çıkıp Yahudi liderlere yaklaştı. Onlara şunu dedi:

"Ben O'nda hiç bir suç bulmuyorum. 39 Ama bir adetiniz var, Fısıh Bayramı'nda size suçlu bir kişiyi serbest bırakıyorum. Böylelikle Yahudilerin Kralı'nı serbest bırakmamı ister misiniz?"

40 Bunun üzerine hepsi tekrar bağırmaya başladılar:

"Hayır, bu adamı değil, ama Barabba'yı serbest bırak!"

Barabba ise bir hayduttu.

Bölüm 19

İsa ölüme mahkûm ediliyor

1 O zaman Pilatus İsa'yı alıp kamçılattı. 2 Askerler dikenlerden bir taç örüp O'nun başına koydular. Hem de O'na mor renkli bir giysi giydirdiler. 3 Devamlı İsa'nın önüne gelip, şöyle diyorlardı: "Selam, ey Yahudilerin kralı!" Sonra O’na tokat attılar.

4 Pilatus tekrar dışarı çıktı. Onlara şöyle dedi:

"Bakın, O'nu size dışarı getiriyorum ki, O'nda hiç bir suç bulmadığımı bilesiniz."

5 Bunun üzerine İsa dışarı çıktı. Başında dikenli taç ve sırtında mor renkli bir kaftan vardı. Pilatus onlara, "Adama bakın!" dedi.

6 Başkâhinler ve görevliler İsa'yı görünce şöyle bağırdılar:

"O'nu çarmıha ger! O'nu çarmıha ger!"

Pilatus onlara şöyle dedi:

"Onu siz alın ve çarmıha gerin. Çünkü ben O'nda hiç bir suç bulmuyorum."

7 Yahudi liderler Pilatus'a şöyle cevap verdiler:

"Bizim yasamız var. Bu yasaya göre O'nun ölmesi lazım, çünkü kendini Allah'ın Oğlu yaptı."

8 Pilatus bu sözü duyunca daha da çok korktu. 9 Tekrar saraya girip İsa'ya "Nerelisin?" diye sordu.

Ama İsa ona cevap vermedi.

10 Bunun üzerine Pilatus O'na şunları söyledi:

"Bana söyleyecek bir şeyin yok mu? Seni serbest bırakmaya da, çarmıha germeye de yetkim olduğunu bilmiyor musun?”

11 İsa ona şöyle cevap verdi:

"Sana yukarıdan verilmemiş olsaydı, benim üzerime hiç bir yetkin olmazdı. Bunun için, kim beni senin eline teslim ettiyse, onun günahı daha büyüktür."

12 Bu nedenle Pilatus O'nu serbest bırakmaya çalıştı. Ama Yahudiler şöyle bağırdılar:

"Sen bu adamı serbest bırakırsan, Sezar'ın arkadaşı değilsin. Her kim kendini kral yaparsa, Sezar'a karşı gelmiş olur."

13 Pilatus bu sözleri işitince, İsa'yı dışarıya, Taş Döşeme denilen yere çıkardı. Orada yargı yerine oturdu. Yerin adı İbranice'de Gabbata'dır. 14 Saat öğleyin on ikiye doğruydu. Fısıh Bayramı'nın Hazırlık Günü'ydü. Pilatus da Yahudi liderlere, "İşte kralınız!" dedi.

15 Onlar da şöyle bağırdılar:

"Yok et O'nu, yok et! O'nu çarmıha ger!"

Pilatus onlara şöyle sordu:

"Kralınızı mı çarmıha gereyim?"

Başkâhinler şöyle cevap verdi:

"Sezar'dan başka kralımız yok!"

16 O zaman Pilatus çarmıha gerilmek üzere İsa'yı teslim etti. İsa'yı alıp götürdüler. 17 O da kendi çarmıhını taşıyıp ‘Kafatası’ denilen yere çıktı. İbranice adı Golgota’dır.

İsa çarmıha geriliyor

18 İsa’yı orada çarmıha gerdiler. O'nunla birlikte iki adamı daha gerdiler. Biri bir yanda, diğeri öbür yanda, İsa ise ortadaydı.

19 Pilatus bir tabela yazdırdı ve onu çarmıhın üzerine astırdı. Şöyle yazılıydı:

NASIRALI İSA - YAHUDİLERİN KRALI.

20 Yahudilerden çok kişi bu tabelayı okudu. Çünkü İsa'nın çarmıha gerildiği yer şehre yakındı ve tabela İbranice, Latince ve Grekçe olarak yazılmıştı. 21 Bu yüzden Yahudibaşkâhinler Pilatus'a şöyle dedi:

"'Yahudilerin Kralı' diye yazma. Ama ‘O Yahudilerin Kralı’yım dedi‘ diye yaz."

22 Pilatus cevap olarak, "Ne yazdıysam yazdım" dedi.

23 Askerler İsa'yı çarmıha gerdikten sonra O'nun giysilerini alıp dört parçaya böldüler. Her askere birer pay düşecekti, ama gömleği kaldı. Gömlek boydan boya dikişsiz, tek bir dokuma parçasıydı. 24 Bu sebeple birbirlerine şöyle dediler:

"Onu yırtmayalım, kime düşecek diye onun üzerine kura çekelim."

Bu, Kutsal Yazı'nın şu sözü yerine gelsin diye oldu:

"Giysilerimi aralarında paylaştılar ve elbisem için kura çektiler."

İşte, askerler bunları yaptı.

25 Kadınlarsa İsa'nın çarmıhının yanında duruyordu. Onlar İsa'nın annesi, annesinin kızkardeşi, Klopas'ın karısı Meryem, ve Mecdelli Meryem'di.

26 İsa orada duran annesini ve O'nun sevdiği öğrenciyi gördüğü zaman, annesine şöyle dedi:

"Hanım, işte bu senin oğlun!"

27 Ondan sonra o öğrenciye "Bak, bu senin annen!" dedi.

O öğrenci onu o günden sonra kendi evine aldı.

İsa'nın ölümü

28 Bundan sonra İsa her şeyin zaten tamamlandığını biliyordu. Kutsal Yazılar'ın sözü yerine gelsin diye, "Susadım" dedi.

29 Orada ekşimiş şarapla dolu bir kap vardı. Bir sünger alıp şaraba batırdılar. Sonra süngeri bir dalın ucuna takıp İsa’nın ağzına uzattılar. 30 İsa ekşimiş şarabı içtikten sonra, "Tamamlandı!" dedi.

Başını eğip ruhunu verdi.

31 O gün Hazırlık Günü’ydü. Akşam olunca hem Şabat Günü hem de büyük bayram başlayacaktı. Yahudiler cesetlerin çarmıhta kalmasını istemiyorlardı. Bu sebeple Pilatus’tan çarmıha gerilenlerin bacaklarının kırılmasını ve cesetlerin kaldırılmasını istediler. 32 Bunun üzerine askerler İsa ile birlikte çarmıha gerilmiş olan adamlara geldiler. Birinci adamın bir de öbür adamın bacaklarını kırdılar. 33 Ama İsa'ya gelince O'nun zaten öldüğünü gördüler. Bunun için O'nun bacaklarını kırmadılar. 34 Ne var ki askerlerden biri mızrakla O'nun böğrünü deldi. Hemen kan ve su çıktı.

35 Bunu görmüş olan kişi buna şahitlik etmiştir. Onun şahitliği de doğrudur. Gerçeği konuştuğunu da kendisi biliyor, öyle ki, iman edesiniz. 36 Çünkü bunlar şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu:

"Onun tek bir kemiği bile kırılmayacak."

37 Hem de başka bir Kutsal Yazı şöyle diyor:

"Bedenini deldikleri kişiye bakacaklar."

İsa'nın gömülmesi

38 Bundan sonra Aramatyalı Yusuf Pilatus'tan İsa'nın cesedini alabilmesi için rica etti. Pilatus da izin verdi. Yusuf, İsa'nın bir öğrencisiydi. Ama Yahudi liderlerden korktuğu için bunu saklıyordu. 39 Nikodim de geldi (o daha önce İsa'ya geceleyin gelmişti) ve otuz litre kadar karışık mür ve sarısabır kokularını getirdi. 40 İsa'nın bedenini alıp güzel kokularla birlikte bezlere sardılar. Yahudilerin cenaze adetleri böyleydi. 41 İsa'nın çarmıha gerildiği yerde bir bahçenin içinde yeni bir mezar vardı. Oraya henüz hiç kimse koyulmamıştı. 42 Yahudilerin Bayrama Hazırlık Günü'ydü. Bunun için İsa'yı oraya koydular, çünkü mezar yakındı.

Bölüm 20

Mezar boş!

1 Haftanın birinci günü çok erken, henüz karanlıkken, Mecdelli Meryem mezara geldi. Gördü ki, kaya mezardan kaldırılmıştı. 2 Bu yüzden koşup Simun Petrus ve İsa'nın sevdiği öbür öğrencinin yanına geldi ve onlara şöyle dedi:

"Rab'bi mezardan kaldırmışlar. O'nu nereye koyduklarını bilmiyoruz."

3 Bunun üzerine Petrus ve öbür öğrenci çıkıp mezara geldiler. 4 İkisi birlikte koşuyordu, ama öbür öğrenci Petrus'tan daha hızlı koştu ve mezara önce yetişti. 5 Eğilip içeri baktı ve sargı bezleri serilmiş durumda gördü. Fakat içeri girmedi. 6 Onun ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serilmiş sargı bezlerini gördü. 7 İsa'nın başına bağlanmış bir mendil de vardı. Ama o sargı bezlerin yanında değildi. Ayrı bir yerde katlanmış olarak duruyordu. 8 Ondan sonra mezara önce varan öbür öğrenci içeri girdi. Gördü ve iman etti. 9 Kutsal Yazı İsa'nın ölümden dirilmesi gerektiğini açıklıyordu. Bu yazının farkına henüz varmamışlardı.

İsa, Meryem'e görünüyor

10 Böylelikle öğrenciler kaldıkları yere döndüler. 11 Fakat Meryem mezarın dışında ağlayıp duruyordu. Ağlarken eğilip mezarın içine baktı. 12 Bembeyaz giyinmiş iki melek gördü. Birisi, İsa'nın bedeninin daha önce yattığı yerin başucunda, öbürü ise ayakucunda oturuyordu. 13 Ona, "Hanım, niye ağlıyorsun?" diye sordular.

Onlara şöyle dedi:

"Çünkü Rabbim'i kaldırmışlar, ve O'nu nereye koyduklarını bilmiyorum."

14 Bunu söyledikten sonra, arkasına dönüp baktı. İsa orada duruyordu. Ama onun İsa olduğunu bilmiyordu. 15 İsa ona şunları sordu:

"Hanım, niye ağlıyorsun? Kimi arıyorsun?"

O'nu bahçıvan sandı ve ona şöyle dedi:

"Efendim, eğer sen O'nu götürdüysen, O'nu nereye koyduğunu söyle. Ben gidip O'nu alayım."

16 İsa ona, "Meryem" dedi. O da yine dönüp O'na İbranice'de "Rabbuni" dedi. Rabbuni ‘öğretmenim’ demektir.

17 İsa ona şöyle dedi:

"Beni durdurma; çünkü Baba'nın yanına daha çıkmadım. Kardeşlerime git ve onlara şunu söyle: ‘Benim Babam'a ve sizin Babanız'a, benim Allahım'a ve sizin Allahınız'a çıkıyorum.’"

18 Mecdelli Meryem gidip öğrencilere, "Ben Rab'bi gördüm" dedi. Sonra O'nun kendisine söylediği şeyleri anlattı.

İsa öğrencilerine görünüyor

19 Haftanın ilk günüydü ve akşam olmuştu. Öğrencilerin bulunduğu evin kapıları kapalıydı, çünkü Yahudi liderlerden korkuyorlardı. İsa geldi, ortalarında durdu ve

"Size barış olsun" dedi.

20 Bunu söyledikten sonra onlara kendi ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab'bi görünce sevindiler. 21 İsa onlara tekrar "Size barış olsun" dedi. "Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum."

22 Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfledi ve onlara "Kutsal Ruh'u alın!" dedi. 23 "Kimin günahlarını bağışlarsanız, onlar bağışlanmış olur. Kimin günahlarını bağışlamazsanız, onlar bağışlanmamış olur."

İsa Tomas'a görünüyor

24 Fakat İsa'nın geldiği zaman, Onikilerden biri olan ve İkiz adıyla tanınan Tomas onlarla birlikte değildi. 25 Bu yüzden öbür öğrenciler ona, "Biz Rab'bi gördük" dediler.

O da onlara şöyle dedi:

"Ben ellerindeki çivi izlerini görmeden, o izlere parmağımı sokmadan ve elimi böğrüne koymadan asla iman etmeyeceğim."

26 Sekiz gün sonra İsa'nın öğrencileri yine evdeydiler. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa geldi, onların ortasında durdu ve "Size barış olsun" dedi.

27 Sonra Tomas'a şöyle dedi:

"Parmağını buraya uzat, ellerime bak. Elini de uzat, böğrüme koy. Artık imansız olma, imanlı ol."

28 Tomas ona cevap verip şöyle dedi:

"Rabbim ve Allah'ım!"

29 İsa ona şöyle dedi:

"Beni gördüğün için mi iman ettin? Görmeden iman edenlere ne mutlu!"

Yuhanna İncili'nin amacı

30 İsa öğrencilerinin önünde kitapta yazılı olmayan daha birçok mucizevi işaret yaptı. 31 Fakat bunlar, İsa'nın Allah'ın Oğlu Mesih olduğuna inanmanız için yazılmıştır. O'na iman ederseniz O'nun adıyla yaşama sahip olursunuz.

Bölüm 21

İsa göl kenarında görünüyor

1 Bundan sonra, İsa Taberiye Gölü'nün yanında öğrencilerine tekrar göründü. O da şöyle oldu: 2 Simun Petrus, İkiz diye tanınan Tomas, Celile bölgesindeki Kana köyünden olan Natanel, Zebedi'nin oğulları ve O'nun öğrencilerinden iki kişi daha bir aradaydı. 3 Simun Petrus onlara şöyle dedi:

"Ben balık tutmaya gidiyorum."

Onlar da ona "Biz de seninle geliyoruz" dediler.

Gidip tekneye bindiler. Ama o gece hiç bir şey tutmadılar.

4 Güneş doğmak üzereyken İsa kıyıda durdu. Fakat öğrenciler O'nun İsa olduğunu anlamadılar. 5 İsa onlara şunu sordu:

"Çocuklar, balığınız yok mu?"

Onlar da, "Yok" dediler.

6 İsa öğrencilere şöyle dedi:

"Ağı teknenin sağ tarafına atın, o zaman tutacaksınız."

Onlar da ağı o tarafa attılar ve o kadar çok balık tuttular ki, ağı teknenin içine çekmeye güçleri yetmedi. 7 Bunun üzerine İsa'nın sevdiği öğrencisi, Petrus'a "Bu Rab'dır!" dedi.

Simun Petrus onun Rab olduğunu duyunca, üstlüğünü giydi (çünkü onu çıkarmıştı) ve göle atıldı. 8 Öbür öğrenciler balıklarla dolu olan ağı çekerek, tekneyle geldiler. Çünkü kıyıdan uzak değil, aşağı yukarı yüz metre ötedeydiler.

9 Karaya çıkınca kömürden bir ateş gördüler. Ateşin üstünde balık ve ekmek duruyordu. 10 İsa onlara şöyle dedi:

"Az önce tuttuğunuz balıklardan getirin."

11 Simun Petrus da gidip ağı karaya çekti. Yüz elli üç büyük balıkla doluydu. O kadar çok balık vardı ama yine de ağ yırtılmadı. 12 İsa onlara, "Gelin, kahvaltı edin" dedi.

Ama öğrencilerden kimse O'na, "Sen kimsin?" diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü onun Rab olduğunu anladılar. 13 İsa da gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi. 14 Bu, İsa'nın ölüler arasından dirildikten sonra, öğrencilerine üçüncü görünüşüydü.

İsa ile Petrus

15 Kahvaltıyı bitirdikten sonra İsa Simun Petrus'a şunu sordu:

"Yuhanna oğlu Simun, sen beni bunlardan daha çok seviyor musun?"

Petrus O'na şöyle dedi:

"Evet, Rab, seni sevdiğimi bilirsin."

İsa ona şöyle dedi:

"Kuzularımı otlat."

16 İsa ona ikinci defa sordu:

"Yuhanna oğlu Simun, sen beni seviyor musun?"

Petrus ona şöyle dedi:

"Evet, Rab, seni sevdiğimi bilirsin."

İsa ona şöyle dedi:

"Koyunlarıma çobanlık yap."

17 İsa ona üçüncü defa sordu:

"Yuhanna oğlu Simun, sen beni seviyor musun?"

Petrus İsa'nın ona üçüncü defa ‘Sen beni seviyor musun?’ diye sorduğuna üzüldü. Bu yüzden O'na şöyle dedi:

"Rab, sen her şeyi bilirsin. Seni sevdiğimi de bilirsin."

İsa ona şöyle dedi:

"Koyunlarımı otlat. 18 Sana gerçeği söyleyeyim: sen gençken, kendi kuşağını kendin bağlardın ve istediğin yere giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve seni istemediğin yere götürecek."

19 Bunu söylemekle Petrus'un ne çeşit ölümle Allah'ı yücelteceğini açıklamak istedi. Sonra, "Benim peşimden gel!" dedi.

20 Petrus da arkasına dönüp İsa'nın sevdiği öğrencinin peşlerinden geldiğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa'nın göğsüne yaslanan ve ‘Rab, sana ihanet edecek olan kimdir?’ diye soran öğrenciydi. 21 Petrus onu görünce İsa'ya şunu sordu:

"Rab, ona ne olacak?"

22 İsa ona şöyle dedi:

"Ben gelinceye dek onun hayatta kalmasını istiyorsam, bundan sana ne? Sen benim peşimden gel!"

23 İşte, bunun yüzünden kardeşlerin arasında şöyle bir söylenti vardı: Bu öğrenci hiç ölmeyecek. Ama İsa ona ölmeyeceğini söylemedi. Sadece, Ben gelinceye dek onun hayatta kalmasını istiyorsam, bundan sana ne?" dedi.

24 Evet, bu olaylara şahitlik eden ve onları yazan öğrenci budur. Onun şahitliğinin doğru olduğunu biliyoruz.

25 İsa'nın yaptığı daha birçok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.

------------------