İnsanlarımızın çoğu Allah kelimesini işitirken, akıllarına 'din' sözü geliyor. Oysa biz Mesihçiler bir dine bağlanmadık, bir kişiye bağlandık. İsa Mesih'in diri bir kurtarıcı olduğunu anladık ve imanlı hayatımız birtakım dinsel kurallar, buyruklar ve adetleri tutmakla değil, ancak İsa'yla diri ve yürekten bir sevgi bağı içinde yaşamakla geçiyor.
İsa Mesih eşsizdir! Tarih boyunca kaç peygamber, pirler ya da başka adla anılan Allah adamları geldiyse, hiç biri İsa Mesih kadar büyük bir etki bırakmadı. Ve ilginç bir şey şu ki, her din İsa'yı kendi inanç sisteminde yer veriyor. O da İsa'nın eşsiz kişiliğinden, eşsiz işlerinden, eşsiz sözlerinden, sevgi ve merhamet dolu sözlerinden kaynaklanıyor. İzin verirsen, seni Efendimizle kısaca tanıştırmak istiyoruz:
Allahın peygamberleri yüzlerce yıl önce bile, Mesihin geleceğini bildirdiler ve en küçük detaylarına kadar tarif ettiler: Mesihin Davud'un soyundan geleceğini, Beytlehem kasabasında doğacağını, annesi bakire olarak gebe kalacağını - bütün bunlar Allahın Ruhu tarafından önceden bildirilen hakikatlardır ve Tevrat kitabında yazılıdırlar. Hatta, Daniel peygamberinin kitabında Mesihin ne zaman dünyaya geleceğini bile yaklaşık 490 yıl önce bildirildi.
İsa'nın olağanüstü bir yöntemle doğması, onun kim olduğunu gösteriyor. Annesine Meryem'e müjde getiren melek şöyle dedi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. (İncil - Luka 1:35)
İsa Mesih yeryüzündeyken yüzlerce mucize yaptı. Kimi peygamberler daha önce mucize işlediyse de, İsa Mesih'inkilerinde mühim bir fark görüyoruz: İsa mucize yaparken dua etmedi ne de 'Allahın adında...' gibi sözler kullanmadı. Tersine, "Ben buyuruyorum ki..." dedi. İsa Mesih yüzlerce kişi her türlü hastalıktan kurtardı, sakatları yürüttü, körlerin gözleri ve sağırların kulaklarını açtı, 5 ekmek ve 2 balıkla 5000 kişi doyurdu, suyun üstünde yürüdü, bir tek sözle fırtınayı dindirdi, kendi gücüyle ölüleri diriltirdi ve mucizlerin en büyüğü: insanların günahlarını af etti.
İsa Mesih ne ecelinden öldü, ne de savaşırken şehit düştü. Daha ölmesine bir buçuk sene kala kendi öğrencilerine nasıl öleceğini bildirdi.Ondan sonra etrafındaki kişileri öyle etkiledi ki, tam onun planladığı zaman öldürülsün. Yahudilerin Fısıh Bayramı her sene dördüncü ayda kutlanıyor. Rabbin onları Mısır'dan nasıl kurtardığını anan bir Kurban Bayramı idi. Hizmetinin üçüncü yılında, tam o bayram gününde Yahudilerin din önderleri ve Romalı vali İsa'ya ölüm cezasını verdiler. Bununla İsa Mesih gösterdi ki, gerçek anlamda Allahın önünde geçerli olan kurban kuzusu kendisidir.
İsa Mesih ölümünden sonra, o zamanın adetlerine göre, bezlere sarılıp mağaralı bir mezara koyuldu. Üçüncü gün sabah erkenden bazı kadınlar mezara gittiklerinde onun önündeki taşın yok olduğunu ve içindeki cesedin de yok olduğunu gördüler. Daha sonra İsa 40 gün boyunca kendi öğrencilerine göründü. Bu zaman içinde şüphe edenlere kendisinin diri olduğunu birçok ispatlgösterdiarla kanıtladı. Kırk günün sonunda herkesin önünde bir bulutun içinde göke alındı. Bununla gösterdi, herkesin efendisi odur ve tüm gücü ve yetkiyi kendi elinde tutuyor.
İsa Mesih'in göke alınmasından on gün sonra, Allahın Ruhunu insanların üzerine döktü. O Ruhla kendi krallığını bir arada tutuyor ve bugüne kadar insanları o krallığa çağırmaya devam ediyor. İsa'yı kabul eden artık karanlıkta değildir: Allahın önündeki durumu nedir biliyor. Çünkü İsa Mesihi kabul eden kişi Allah tarafından evlatlığa kabul ediliyor. Bugün sen de İsa'nın çağrısı kulak ver: "Size çok doğru bir şey söyleyeyim: kim benim sözümü işitirse ve beni göndermiş Olana iman ederse, onun sonsuz yaşamı var. O davalanmaya girmez, ama ölümden yaşama geçmiş oluyor." (İncil - Yuhanna 5:24
Nöbetçi askerler de şöyle cevap verdiler:
"Hiç bir insan hiç bir zaman bu adam gibi konuşmamıştır." (İncil - Yuhanna 7:46)
O duahanede kötü ruhlu bir adam vardı ve bağırırdı. Dedi ki,
"Nasiralı İsa, seninle ne işimiz var ki? Sen bizi yok etmeye mi geldin? Ben biliyorum, sen kimsin: Allahın Kutsalı'sın." (İncil - Markos 1:23-24)
Hepsi de şaşkına döndüler. Birbirleri ile söyleşmeye başladılar:
"Bu ne biçim söz idi? Bu adamın sözü geçerli: kuvvetle kötü ruhlara buyuruyor, onlar da çıkıyor." (İncil - Luka 4:36)
İsa onlara dedi: "Hani imanınız nerede?" Onlar da korkup şaştılar. Birbirlerine dediler,
"Bu adam kim ki, rüzgâra ve suya buyuruyor, onlar da Onu sesliyor." (İncil - Luka 8:25)
İsa onların imanını görünce dedi ki, "Dostum, günahların af edildi."
Kanun muallimleri ve Ferisiler şöyle konuşmaya başladılar: "Bu da kim oluyor ki, Allaha küfür konuşuyor? Allahtan başka günahları kim af edebilir?"
Ama İsa onların düşüncelerini anladı. Cevap verip dedi ki,
"Niye içinizden öyle alıp veriyorsunuz? Hangisi daha kolay? 'Günahların af edildi' demek mi, yoksa 'Kalk, yürü' demek mi? Ama İnsanoğlu'nun kuvveti var, yeryüzünde günahları af etsin. Onu anlayasınız diye...",
bu sefer İsa inmeliye konuşup dedi ki,
"...sana söylüyorum: kalk, döşeğini kaldır ve evine git!"
Adam da dakkada herkesin önünde ayağa kalktı, üzerinde yattığı döşeği kaldırdı ve Allahı öve öve evine gitti. Hepsi şaşkınlıktan çılgına döndüler ve Allahı şanlamaya başladılar. Herkese de korku düştü. Dediler ki,
"Bugün şaşılacak işler gördük." (İncil - Luka 5:20-26)
Bunun üzerine Simun Petrus Ona şöyle cevap verdi:
"Ya Rab, biz kime gidelim? Sende sonsuz yaşamın sözleri var. (İncil - Yuhanna 6:68)
Melekler kadınlara dediler:
"Diri olanı neden ölüler arasında arıyorsunuz? O burada yok, dirildi. (İncil - Luka 24:5-6)
Bu sözleri söyledikten sonra, onların gözlerinin önünde yukarı kaldırıldı. Bir bulut Onu aldı ve onların gözlerinden uzaklaştırdı.
İsa uzaklaşırken ve onların gözleri hâlâ göke yapışmışken, işte, onların yanında beyaz rubalı iki adam durdu. Ve şöyle konuştular:
"Siz Celileli adamlar, ne için burada durup göke bakıyorsunuz? Bu İsa sizin aranızdan alınıp göke götürüldü. Nasıl göke çıkarken siz Onu gördünüz, aynı onun gibi de dönecek." (İncil - Elçilerin İşleri 1:11)
Elçi Pavlus dedi ki:
"Eminim, ne ölüm ne de yaşam, ne melekler, ne Şeytanlar, ne yükseklik ne de derinlik - ne de yaratılmış birhangi başka şey
bizi Allahın sevgisinden ayıramayacak, ve o sevgi Rabbimiz Mesih İsa'da bulunuyor". (İncil - Romalılar 8:38)